Susan McKinnon- Neo-liberal Genetik Evrim: Mitler ve Meseller - Derinlemesine Bir İnceleme


Künye:

  • Kitap Adı: Neo-Liberal Genetik: Evrim Psikolojisinin Mitleri ve Meselleri
  • Yazar: Susan McKinnon
  • Çeviren: Mehmet Doğan
  • Yayınevi: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi
  • Basım Yılı: 2010
  • ISBN: 978-605-4238-39-2


 

Neo-liberal Genetik Evrim: Mitler ve Meseller - Derinlemesine Bir İnceleme

Giriş

"Neo-liberal Genetik Evrim: Mitler ve Meseller" kitabı, genetik, evrim ve neoliberal ideolojilerin karmaşık kesişim noktalarını inceliyor. Kitap, insan davranışı ve toplumsal dinamikleri büyük ölçüde genetik faktörlere bağlayan neoliberal düşüncenin yaygınlaştırdığı indirgemeci görüşlere meydan okuyor. Bu yaklaşım, yalnızca insan evriminin çok yönlü doğasını göz ardı etmekle kalmaz, aynı zamanda önemli sosyo-politik sonuçlar doğurabilecek mitleri de sürdürür. Bu blog yazısı, kitabın ana temalarını ve argümanlarını derinlemesine incelemeyi ve çağdaş bilimsel ve politik söylemdeki daha geniş yansımalarını ele almayı amaçlamaktadır.

Neoliberalizm ve Genetik Determinizmin Kesişimi

Bireycilik, serbest piyasa ve minimal devlet müdahalesini vurgulayan bir siyasi ve ekonomik felsefe olan neoliberalizm, bilim de dahil olmak üzere yaşamın çeşitli alanlarında derin bir etkiye sahip olmuştur. Kitap, neoliberalizmin genetik determinizmi sosyal eşitsizlikleri haklı çıkarmak için nasıl sahiplendiğini temel argümanlardan biri olarak sunar. Genlerin büyük ölçüde bireysel yetenekleri ve davranışları belirlediği fikrini yayarak, neoliberal düşünce sistemsel yapıları sorumluluktan kurtarır ve başarıyı doğuştan gelen genetik üstünlüğe dayandıran bir meritokratik dünya görüşünü teşvik eder.

Ancak bu perspektif derinlemesine yanlıştır. İnsan davranışı ve toplumsal sonuçlar, genetik, çevresel ve sosyal faktörlerin karmaşık etkileşimlerinin ürünüdür. Kitap, epigenetik, davranış genetiği ve sosyal bilimler gibi alanlardan gelen zengin kanıtları sunarak genetik determinizmin mitini çürütür ve yalnızca genlerin insan deneyimleri ve başarıları arasındaki geniş çeşitliliği açıklayamayacağını gösterir.

Meritokratik Toplum Miti

Neoliberal ideolojinin merkezi bir ilkesi, bireylerin yetenekleri ve çabalarına dayalı olarak başarıya ulaştıkları bir meritokratik topluma olan inançtır. Bu inanç, genetik farklılıkların doğal bir yetenekler hiyerarşisi yarattığı fikriyle desteklenir. Kitap, bu miti eleştirel bir şekilde inceler ve bireysel sonuçları şekillendiren çevresel faktörlerin, sosyoekonomik statünün ve kültürel bağlamın önemli rolünü göz ardı ettiğini savunur.

Meritokrasi miti, genetik yetersizlikleri nedeniyle sosyo-ekonomik merdivenin dibinde olanları öne sürerek sosyal eşitsizlikleri haklı çıkarır ve sürdürür. Bu bakış açısı, yalnızca bireyleri insanlıktan çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda sosyal eşitsizlikleri ele almak için gerekli olan yapısal değişimlerden dikkati dağıtır. Kitap, genetik ve çevresel faktörlerin birbirine bağımlılığını vurgulayarak, insan potansiyelinin daha incelikli bir anlayışını ve kaynakların ve fırsatların daha adil bir şekilde tahsis edilmesini savunur.

Evrimsel Psikolojinin Yanlış Kullanımı

İnsan davranışını evrim teorisi perspektifinden anlamaya çalışan bir alan olan evrimsel psikoloji, neoliberal ideolojilerin etkisine açık bir başka alandır. Kitap, evrimsel psikolojinin neoliberal anlatıları desteklemek için yanlış kullanılmasını eleştirir. Belirli evrimsel psikoloji yorumlarının aşırı derecede determinist olduğunu ve saldırganlık, rekabet ve hiyerarşik sosyal yapılar gibi davranışları kaçınılmaz ve kaçınılmaz olarak tasvir ettiğini savunur.

Bu tür yorumlar, insan davranışının esnekliğini ve kültürel ve sosyal evrim kapasitesini sıklıkla göz ardı eder. Kitap, işbirlikçi ve eşitlikçi yapılarla topluluk örnekleri sunarak, insan davranışının uyarlanabilir olduğunu ve genetik eğilimlerin ötesinde geniş bir faktör yelpazesi tarafından etkilendiğini gösterir. Evrimsel psikolojinin determinist görüşüne meydan okuyarak, kitap insan davranışını anlamak için daha dinamik ve bağlama duyarlı bir yaklaşım çağrısında bulunur.

İnsan Gelişiminde Epigenetiğin Rolü

Çevresel faktörlerin gen ekspresyonunu nasıl etkileyebileceğini inceleyen epigenetik, genetik determinizm fikrine meydan okuyan önemli etkileri olan nispeten yeni bir alandır. Kitap, epigenetik mekanizmaların sosyal ve çevresel faktörlerin genetik ekspresyon üzerindeki etkilerini nasıl aracılık edebileceğini ve dolayısıyla genetik determinizmin basit fikrine meydan okuduğunu araştırır.

Örneğin, stres, beslenme ve toksinlere maruz kalma gibi faktörler gen ekspresyonunu etkileyerek sağlık ve davranış üzerinde derin etkiler yaratabilir. Bu, genetik ve çevresel faktörlerin tartışmalarında çevresel faktörlerin dikkate alınmasının önemini vurgular. Kitap, genler ve çevre arasındaki etkileşimi dikkate alan daha bütünleştirici bir yaklaşımın insan gelişimini bütünsel olarak anlamak için gerekli olduğunu savunur.

Genetik Anlatıların Politik Etkileri

Genetik anlatıların nasıl çerçevelendiği önemli politik etkileri olabilir. Kitap, belirli genetik anlatıların, sosyal refah programlarının azaltılması ve bireysel sorumluluğun kolektif eylem üzerindeki teşviki gibi neoliberal politikaları desteklemek için nasıl kullanıldığını vurgular. Sosyal sorunları genetik eksikliklerin sonucu olarak tasvir ederek, bu anlatılar sistemik eşitsizliklerden ve yapısal reform ihtiyacından dikkati dağıtır.

Kitap, genetik bilgilerin daha sorumlu ve etik bir şekilde kullanılmasını savunur; bu, insan gelişiminin karmaşıklığını tanıyan ve sosyal adaletin önemini kabul eden bir yaklaşımdır. Bilim insanları ve politikacıların, bilimsel olarak doğru ve sosyal olarak adil olan anlatılar oluşturmak için birlikte çalışmasını teşvik eder, genetik ve çevresel belirleyicileri ele alan politikaları teşvik eder.

Mevcut Duruma Meydan Okuma: Bilimsel ve Sosyal Reform Çağrısı

Kitabın ana mesajlarından biri, hem bilimde hem de toplumda mevcut duruma meydan okuma ihtiyacıdır. Bilimsel uygulamaların yeniden düzenlenmesini, bilim insanlarını indirgemeci yaklaşımların ötesine geçmeye ve daha bütüncül ve disiplinler arası yöntemleri benimsemeye teşvik eder. Bu, insan davranışı ve gelişimi hakkında daha kapsamlı bir anlayış geliştirmek için genetikçiler, sosyal bilimciler ve politikacılar arasında daha fazla iş birliğini içerir.

Bilimsel reformun yanı sıra, kitap eşitsizliğin köken nedenlerini ele alan sosyal değişiklikleri savunur. Bu, eğitime, sağlık hizmetlerine ve diğer kaynaklara eşit erişimi sağlayan politikaları ve ayrımcılık ve sosyal dışlanma ile mücadele çabalarını içerir. Hem genetik hem de çevresel faktörleri ele alarak, tüm bireylerin potansiyelini tanıyan daha adil ve kapsayıcı bir toplum yaratabiliriz.

Sonuç

"Neo-liberal Genetik Evrim: Mitler ve Meseller" kitabı, genetik determinizmin sosyal eşitsizlikleri haklı çıkarmak için neoliberal ideolojiler tarafından nasıl sahiplenildiğini eleştirel bir şekilde inceliyor. Genetik determinizm ve meritokrasi mitlerine meydan okuyarak, insan davranışı ve gelişimi hakkında daha incelikli ve adil bir anlayış çağrısında bulunuyor. Genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimini dikkate almanın önemini vurgulayan kitap, genetik bilgilerin daha sorumlu ve etik bir şekilde kullanılmasını savunuyor. Sonuç olarak, hem bilimsel hem de sosyal reform çağrısında bulunarak, sosyal adaleti teşvik eden ve insan potansiyelinin karmaşıklığını tanıyan anlatılar ve politikalar oluşturmamızı teşvik ediyor.

Bu şekilde kitap, yalnızca bilimsel söyleme katkıda bulunmakla kalmaz, aynı zamanda daha adil ve kapsayıcı bir toplum yaratmayı amaçlayan politikacılar ve sosyal aktivistler için değerli bilgiler sunar. Alanı domine eden indirgemeci ve determinist görüşlere meydan okuyarak, genetik ve evrimi daha bütünsel ve insancıl bir şekilde anlamamıza olanak tanır.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.