Çevirmen: Fatma Suphi

Yayın Tarihi: 01.10.1997

Orijinal Adı: Aus Der Kaisers Zeiten Dunch

ISBN: 9789754030679

Dil: TÜRKÇE

Sayfa Sayısı: 398

Cilt Tipi: Karton Kapak

Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt

Boyut: 13 x 19.5 cm

Ernst E. Hirsch: Bir Bilim İnsanın Anıları ve Türkiye’de Hukukun Modernleşmesi

Ernst E. Hirsch’in Anılarım adlı eseri, hukuk profesörü ve düşünür Hirsch’in hayatını, kariyerini ve özellikle Nazi Almanya’sından kaçarak Türkiye’de hukuk alanında gerçekleştirdiği önemli reformları konu alıyor. 20. yüzyılın çalkantılı dönemlerinde hem Almanya'da hem de Türkiye'de hukukun nasıl evrildiğine dair derin bir bakış sunan bu kitap, bir hukuk bilimcinin hayatı boyunca karşılaştığı zorlukları, ideallerini ve katkılarını anlatıyor. Hirsch’in yaşamı ve çalışmaları, modern Türk hukukunun Batılı normlara göre şekillenmesinde büyük bir role sahiptir.

Bu yazıda, Hirsch’in hukuk kariyerini ve anılarını detaylı bir şekilde ele alarak, hem Weimar Cumhuriyeti’nden Nazi Almanya’sına hem de Atatürk dönemi Türkiye’sine kadar geniş bir tarihsel çerçevede incelenen başlıca temaları ele alacağız. Bu süreçte, Hirsch’in Türkiye’deki reformlarına ve hukukun modernleşmesi üzerindeki etkilerine odaklanacağız.

Weimar Cumhuriyeti’nden Nazi Almanya’sına: Zorlu Bir Başlangıç

Ernst E. Hirsch, Weimar Cumhuriyeti döneminde Almanya’da hukuk eğitimi almış, hukuk kariyerine bu dönemde adım atmıştır. Almanya'da hukuk alanında bir akademisyen olarak başlayan kariyeri, Nazi rejiminin iktidara gelmesiyle kesintiye uğrar. Hirsch, Nazilerin Almanya’da iktidarı ele geçirmesiyle birlikte bilimsel ve entelektüel özgürlüklerin kısıtlanması sonucu ülkeden ayrılmak zorunda kalır. Nazilerin akademik hayata müdahalesi ve Yahudi bilim insanlarına yönelik baskılar, birçok entelektüelin Almanya’yı terk etmesine neden olmuştur. Hirsch de bu dönemde Türkiye’ye davet edilen bilim insanlarından biridir.

Almanya’daki bu zorunlu ayrılık, Hirsch’in kariyerinde yeni bir dönemin başlangıcı olur. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün başlattığı modernleşme hareketi kapsamında Avrupa’dan bilim insanlarını ülkeye davet etmiş ve bu kişiler Türk üniversitelerinde görev alarak ülkenin eğitim sistemine önemli katkılarda bulunmuşlardır. Hirsch de bu süreçte İstanbul Üniversitesi’ne davet edilen bilim insanlarından biri olarak Türkiye’ye gelir. Ancak bu, onun için sadece bir kariyer fırsatı değil, aynı zamanda yeni bir başlangıçtır.

Türkiye’de Hukukun Modernleşmesi: 1933 Üniversite Reformu

Türkiye’ye 1933 yılında gelen Hirsch, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde görev alır ve Türkiye’deki hukuk sisteminin modernleşmesine önemli katkılarda bulunur. Bu dönem, Türkiye’nin Batılılaşma ve modernleşme sürecinin hızla devam ettiği bir dönemdir ve Hirsch, Atatürk’ün hukuk reformlarına büyük bir destek verir. Atatürk, Türkiye’nin modernleşmesi için hukuk sisteminin de Batılı normlara göre yeniden yapılandırılmasını hedeflemektedir ve bu hedef doğrultusunda Avrupa’dan birçok bilim insanını Türkiye’ye davet etmiştir. Hirsch, bu reformların öncülerinden biri olur.

Hirsch’in Türkiye’de hukuk alanındaki çalışmaları, sadece eğitimle sınırlı kalmaz; aynı zamanda Türk hukuk sisteminin Batı standartlarına uygun bir şekilde yeniden yapılandırılmasına yönelik önemli adımlar atar. Hukuk eğitiminde modern hukukun temel ilkelerini tanıtan ve öğrencilere hukuk felsefesi ve sosyolojisi gibi disiplinleri öğreten Hirsch, Türkiye’deki hukuk sisteminin gelişimine büyük katkılarda bulunur. 1933 Üniversite Reformu, Türkiye’nin bilimsel ve entelektüel hayatında önemli bir dönüm noktasıdır ve Hirsch, bu reformların en önemli aktörlerinden biri olmuştur.

Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi: Türkiye’de Yeni Disiplinler

Hirsch’in Türkiye’ye en önemli katkılarından biri, hukuk felsefesi ve hukuk sosyolojisi gibi disiplinleri Türkiye’ye tanıtmasıdır. Bu alanlar, o dönemde Türk hukuk sisteminde çok az bilinen veya hiç bilinmeyen disiplinlerdi. Hirsch, bu konulara yönelik dersler vererek, Türk hukukçularının ve öğrencilerinin modern hukuk anlayışını geliştirmesine yardımcı oldu. Özellikle hukuk felsefesi, yasaların arkasındaki düşünsel ve felsefi temellerin anlaşılması açısından büyük bir önem taşıyordu ve Hirsch, bu konuda Türkiye’de öncü isimlerden biri haline geldi.

Bu yeni disiplinlerin hukuk eğitimine eklenmesi, Türkiye’deki hukuk eğitiminin niteliğini artırdı ve Türk hukukçularının uluslararası hukuk sahnesinde daha yetkin birer aktör haline gelmesini sağladı. Hirsch’in bu alanlara yaptığı katkılar, sadece akademik dünya ile sınırlı kalmayıp, Türk hukuk sisteminin temel taşlarından biri haline geldi. Onun hukuk felsefesi ve sosyolojisi alanındaki çalışmaları, Türkiye’nin Batılı anlamda bir hukuk devleti olma çabalarına önemli bir destek sağlamıştır.

Türk Ticaret Kanunu ve Hukuk Pratiğindeki Katkıları

Hirsch, sadece akademik düzeyde değil, pratik düzeyde de Türkiye’de önemli katkılarda bulunmuştur. 1956 yılında kabul edilen Türk Ticaret Kanunu’nun hazırlanmasında önemli bir rol oynayan Hirsch, Türkiye’de ticaret hukukunun modernleşmesine de katkıda bulunmuştur. Ticaret Kanunu, Türkiye’nin ticaret ve ekonomik faaliyetlerini düzenleyen en önemli yasalardan biridir ve Hirsch’in bu yasa üzerindeki etkisi büyüktür. Türkiye’nin ekonomik modernleşmesi için hukuki alt yapının sağlam olması gerektiğini savunan Hirsch, bu doğrultuda birçok çalışmaya imza atmıştır.

Türk Ticaret Kanunu, Türkiye’nin ticaret hukuku açısından uluslararası standartlara ulaşmasında kritik bir rol oynamıştır. Hirsch’in bu çalışmaları, Türk hukukçularının ve ticaret erbabının yasalarla daha iyi bir şekilde uyum sağlamasına olanak tanımış ve Türkiye’nin ticari hayatta daha rekabetçi bir konuma gelmesine katkıda bulunmuştur. Hirsch’in bu kanunun hazırlanmasındaki katkıları, onun Türkiye’deki hukuki etkisinin ne kadar derin ve geniş olduğunu göstermektedir.

Akademik Disiplin ve Çalışma Ahlakı

Hirsch’in akademik kariyerinde en belirgin özelliklerinden biri, disiplinli ve titiz çalışma tarzıdır. Türkiye’deki meslektaşları ve öğrencileri tarafından büyük saygı gören Hirsch, bilimsel ciddiyetini ve disiplini hiçbir zaman elden bırakmamış bir akademisyen olarak bilinir. Akademik çalışmalara olan bağlılığı ve öğrencilerine olan desteği, onun Türkiye’deki en önemli akademik figürlerden biri haline gelmesini sağlamıştır.

Hirsch’in çalışma disiplini, öğrencileri ve meslektaşları için bir model oluşturmuştur. Onun derslerinde hukuk yalnızca teknik bir bilgi değil, aynı zamanda etik ve felsefi bir zemin üzerinde ele alınırdı. Bu yaklaşım, Türkiye’de hukuk eğitiminin niteliğini büyük ölçüde artırmış ve öğrencilerin hukuki düşünce tarzlarını şekillendirmiştir. Hirsch, sadece bir hukukçu değil, aynı zamanda bir eğitmen olarak da Türkiye’ye büyük katkılarda bulunmuştur.

Türkiye ve Almanya Arasında Bir Entelektüel Köprü

Hirsch’in Türkiye’deki çalışmaları, sadece Türkiye için değil, aynı zamanda Almanya ile Türkiye arasında önemli bir entelektüel köprü kurmuştur. Türkiye, Avrupa’dan birçok bilim insanını davet ederek, kendi modernleşme sürecinde bu bilim insanlarının bilgi ve birikimlerinden yararlanmıştır. Hirsch, bu sürecin en önemli temsilcilerinden biri olarak, iki ülke arasında bilimsel ve hukuki bir alışverişin başlamasına katkı sağlamıştır.

Almanya’da başlayan akademik kariyerini Türkiye’de devam ettiren Hirsch, Almanya’daki entelektüel birikimini Türkiye’ye taşıyarak iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olmuştur. Bu süreç, Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerinin güçlenmesine ve Türk bilim camiasının uluslararası düzeyde tanınmasına olanak sağlamıştır. Hirsch’in Türkiye’deki varlığı, sadece hukuki alanda değil, aynı zamanda iki ülke arasındaki entelektüel ve kültürel ilişkilerin güçlenmesinde de önemli bir rol oynamıştır.

Sonuç: Bir Bilim İnsanının Mirası

Ernst E. Hirsch, hayatı boyunca hukuka ve bilime olan bağlılığıyla hem Almanya hem de Türkiye’de önemli izler bırakmıştır. Türkiye’ye olan katkıları, özellikle hukukun modernleşmesi ve hukuk eğitiminde reform yapılması alanında büyük bir etkiye sahiptir. Hirsch’in Anılarım adlı eseri, sadece bir bilim insanının yaşamını anlatmakla kalmayıp, aynı zamanda bir dönemin hukuk ve bilim dünyasını anlamamıza yardımcı olur.

Hirsch’in Türkiye’de gerçekleştirdiği reformlar, modern Türk hukukunun temellerinin atılmasında önemli bir rol oynamıştır. Onun çalışmaları, Türkiye’nin Batı’ya entegre olma sürecinde bir köprü görevi görmüş ve hukuk sisteminin Batı standartlarına uygun bir şekilde gelişmesine katkıda bulunmuştur. Hirsch, sadece Türkiye’deki değil, dünya genelindeki hukuk ve bilim camiası için de önemli bir figür olarak tarihe geçmiştir.