İletişimsel Eylem Kuramı: Jürgen Habermas’ın Toplumsal İletişim ve Eylem Anlayışı Üzerine Bir İnceleme


 

Kitabın Adı:
İletişimsel Eylem Kuramı
Yazar             :
Jürgen Habermas     

Çevirmen:
Sayfa:
1124 
Cilt:
Ciltsiz 
Boyut:
14 X 21 
Son Baskı:
14 Mayıs, 2019 
İlk Baskı:
14 Mayıs, 2019 
Barkod:
9786051719689 
Kapak Tsr.:
Kapak Türü:
Karton 
Yayın Dili:
Türkçe 
Orijinal Dili:
Almanca 
 
  

Orijinal Adı:
The Theory of Communicative Action 




İletişimsel Eylem Kuramı: Jürgen Habermas’ın Toplumsal İletişim ve Eylem Anlayışı Üzerine Bir İnceleme

Giriş

Jürgen Habermas, 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri olarak, toplumsal kuram, siyaset felsefesi ve etik alanlarında önemli katkılarda bulunmuş bir filozoftur. En bilinen çalışmalarından biri, İletişimsel Eylem Kuramı (Theory of Communicative Action) adlı eseridir. Bu çalışma, sosyal teorilerin temel ilkelerini ve toplumda eylem ve etkileşim süreçlerini ele alır. Habermas, modern toplumun dinamiklerini, iletişim ve dilin toplumsal ilişkilerdeki rolünü anlamak için geliştirdiği bu kuramıyla, iletişimin yalnızca bireyler arasında bilgi alışverişi değil, aynı zamanda toplumsal düzenin kurulması ve sürdürülmesi için bir temel oluşturduğunu vurgular. Habermas’a göre, bireylerin ve grupların anlamlı etkileşimde bulunabilmesi, toplumsal düzenin demokratik temeller üzerine kurulabilmesi için iletişimsel eylem gereklidir. Bu yazı, Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramı üzerinde odaklanarak, kuramın temellerini, temel ilkelerini ve toplumsal etkilerini inceleyecektir.

İletişimsel Eylem Kuramının Temel Kavramları

Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramı, bireylerin anlamlı ve etik bir şekilde toplumsal ilişkiler kurabilmesi için iletişim ve dilin merkezi bir rol oynadığını savunur. Bu kuramın temel taşları arasında dilin anlamı, toplumsal etkileşimdeki normlar ve eylemlerin anlaşılabilirliği yer alır. Habermas, toplumsal eylemin sadece bireysel çıkarlar ve rasyonel hesaplamalarla değil, aynı zamanda karşılıklı anlayış, empati ve ortak değerlerle şekillendiğini belirtir.

Kuramın temel kavramlarından biri, “iletişimsel eylem”dir. İletişimsel eylem, insanların, birbirleriyle anlamlı bir şekilde iletişim kurarak ortak anlamlar yaratmaya çalıştığı bir eylem türüdür. Bu eylem türü, bireylerin sadece kendilerini ifade etmeleri değil, aynı zamanda başkalarının görüşlerini anlamaya ve bunlara saygı göstermeye dayalı bir süreçtir. Habermas’a göre, bir eylem ancak karşılıklı bir anlam alışverişi ve toplumsal anlaşma zemini üzerinde gerçekleşirse, etik ve toplumsal olarak anlamlı olabilir.

Habermas’ın kuramındaki bir diğer önemli kavram ise “pratik akıl”dır. Pratik akıl, bireylerin eylemlerini, toplumsal normlar ve değerler doğrultusunda düzenlemelerini sağlayan bir zihinsel süreçtir. Bu akıl, bireylerin, toplumda birbirleriyle anlamlı bir ilişki kurmalarını mümkün kılar. İletişimsel eylemin temelinde, insanlar arasındaki etkileşimin anlamlı ve karşılıklı olması gerektiği anlayışı yatar. Habermas, toplumsal düzenin yalnızca bireysel çıkarlar doğrultusunda değil, aynı zamanda ortak değerler ve normlar üzerinden kurulabileceğini savunur. Bu kuramda, bireylerin kendilerini sadece kendi bakış açılarıyla değil, toplumsal bağlamda ele almaları gerektiği vurgulanır.

İletişimsel Eylem ve Toplum

Habermas, toplumun sadece bireylerin çıkarları doğrultusunda değil, aynı zamanda dil ve iletişim yoluyla kurulan ortak anlamlarla şekillendiğini savunur. Toplumsal yapılar, bireylerin etkileşimleri ve birbirleriyle kurduğu anlamlı ilişkiler aracılığıyla oluşur. Habermas’ın toplumsal teorisinde, iletişimsel eylem, sadece bireysel çıkarları değil, toplumsal normları ve değerleri şekillendirir. Bireyler, toplumda karşılıklı anlaşma ve empati üzerinden bir arada var olurlar. Bu, toplumsal ilişkilerin sadece iktidar mücadeleleri ve çıkarlar üzerinden değil, ortak anlamlar ve değerler üzerinden şekillendiği bir süreçtir.

Habermas’a göre, toplumsal yapılar, bireylerin anlamlı bir şekilde etkileşimde bulunabileceği, iletişimsel eylemlerle kurulmalıdır. İletişimsel eylem, bireylerin sadece kendi çıkarlarını savunmak için değil, aynı zamanda ortak anlayışa ve toplumsal değere dayalı eylemler gerçekleştirmelerini sağlar. Bu, bireylerin toplumsal ilişkilerde sadece çıkar temelli bir yaklaşım benimsememeleri gerektiğini, aynı zamanda başkalarının görüşlerini ve ihtiyaçlarını dikkate almaları gerektiğini ifade eder.

Toplumda, bireylerin anlamlı bir şekilde etkileşimde bulunabilmesi için belirli normlar ve kurallar gereklidir. Habermas, bu normların iletişimsel süreçlerle oluşturulması gerektiğini savunur. İletişimsel eylem, toplumsal düzenin sürdürülebilirliğini sağlar. Bu, toplumsal düzeyde uzlaşma ve ortak anlamların oluşturulması yoluyla gerçekleşir. Habermas, toplumun adil ve demokratik olabilmesi için, bireylerin birbirleriyle iletişimsel eylem aracılığıyla anlaşmaya varmalarının gerekli olduğunu ifade eder.

Pratik Akıl ve İletişimsel Eylem

Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramında, pratik akıl, toplumsal ilişkilerin ve eylemlerin anlaşılabilir ve etik bir şekilde düzenlenmesi için temel bir kavramdır. Pratik akıl, bireylerin toplumsal eylemlerini yönlendiren ve toplumsal normlarla uyumlu hale getiren bir zihinsel süreçtir. Bu akıl, yalnızca bireylerin kişisel çıkarları doğrultusunda değil, aynı zamanda toplumsal değerler ve normlar doğrultusunda eylemde bulunmalarını sağlar.

Pratik akıl, toplumsal ilişkilerde bireylerin birbirlerine karşı sorumluluk taşımasını ve başkalarının bakış açılarını anlamalarını gerektirir. Bu, bireylerin sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmelerini engeller ve onları, başkalarının çıkarları ve değerleriyle uzlaşmaya çağırır. İletişimsel eylem, bireylerin karşılıklı anlayış, empati ve ortak değerler aracılığıyla toplumsal ilişkilerini inşa etmelerini sağlar. Bu da toplumsal düzeyde adaletin ve eşitliğin sağlanabilmesi için temel bir ilkedir.

Habermas, pratik akıl ve iletişimsel eylemi, modern toplumlarda bireylerin kendilerini gerçekleştirebilmesi ve toplumsal ilişkilerde denge kurabilmesi için vazgeçilmez unsurlar olarak görür. Toplumda adaletin ve eşitliğin sağlanması, bireylerin anlamlı bir şekilde birbirleriyle iletişim kurabilmesine ve ortak bir dil ve anlayış üzerinden hareket etmelerine bağlıdır.

İletişimsel Eylem ve Demokrasi

Habermas, demokrasinin temellerinin, toplumsal düzeyde anlamlı ve rasyonel iletişimsel eylemlere dayandığını savunur. Demokrasi, bireylerin kendi görüşlerini ifade edebileceği, toplumsal sorunlara dair ortak bir anlayış geliştirebileceği ve kolektif kararlar alabileceği bir sistemdir. Habermas’a göre, demokratik toplumların sağlıklı bir şekilde işlemesi için, bireylerin karşılıklı anlayışa dayalı, rasyonel ve etik bir şekilde iletişim kurabilmeleri gerekmektedir.

İletişimsel eylem, demokratik toplumlarda insanların kendilerini ifade etme ve karar süreçlerine katılma hakkını savunur. Bu, bireylerin sadece kendi çıkarlarını savunmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal değerleri ve normları dikkate alarak ortak bir uzlaşıya varmalarını sağlar. Habermas’ın iletişimsel eylem anlayışı, toplumun demokratik işleyişinin sadece bireysel haklar ve çıkarlar üzerinden değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk ve ortak değerler üzerinden şekillendiğini vurgular.

Demokrasi, bireylerin sadece kendi çıkarlarını savunmalarının ötesinde, ortak iyi için hareket etmelerini gerektirir. Habermas, bu noktada iletişimsel eylemin önemini vurgular; çünkü demokratik karar alma süreçleri, ancak toplumsal anlamda uzlaşılan değerler ve ortak paydalar üzerinden gerçekleşebilir. Toplumsal iletişimdeki bu etkileşim, bireylerin hem kendi haklarını hem de başkalarının haklarını ve çıkarlarını göz önünde bulundurmalarını sağlar.

Eleştiriler ve Günümüz Toplumuna Yansımalar

Habermas’ın iletişimsel eylem kuramı, geniş bir entelektüel çevrede kabul görmüş ve etkili olmuştur. Ancak, kuramın bazı yönleri eleştiriler almıştır. Birçok eleştirmen, kuramın, idealize edilmiş bir iletişimsel süreç önermesi nedeniyle toplumsal eşitsizlikleri ve güç ilişkilerini yeterince göz önünde bulundurmadığını savunmuştur. Ayrıca, iletişimsel eylemin, toplumsal yapıları değiştirmenin ötesinde, daha çok bireyler arasında bir etik ilişki biçimi önerdiği ve bu nedenle toplumsal yapılar üzerinde doğrudan etkisi konusunda sınırlamaların olduğu ileri sürülmüştür.

Diğer bir eleştiri, Habermas’ın iletişimsel eylem kuramını modern toplumun karmaşık yapısına uygulamanın zorluğudur. Günümüz toplumları, bireyler arası iletişimden çok daha büyük bir düzeyde küresel ağlar ve teknolojilerle şekillenmiş durumda. Bu bağlamda, iletişimsel eylemin etkinliği ve uygulanabilirliği üzerine tartışmalar yapılmaktadır. Ancak, bu eleştiriler, Habermas’ın toplumsal teorisinin önemli bir katkı sunduğu gerçeğini değiştirmez. Toplumdaki adalet, eşitlik ve demokrasi gibi kavramların geliştirilmesinde iletişimsel eylem, halen önemli bir referans noktasıdır.

Sonuç

Jürgen Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramı, modern toplumlarda iletişimin, toplumsal ilişkilerdeki temel yapı taşı olduğunu vurgulamaktadır. Kuram, bireylerin birbirleriyle anlamlı ve etik bir şekilde iletişim kurmalarını sağlayarak toplumsal ilişkilerin daha adil, demokratik ve eşitlikçi bir temele dayandırılmasını önerir. Toplumsal etkileşimlerin sadece çıkar temelli değil, ortak değerler ve normlar üzerinden şekillendiğini savunarak, iletişimsel eylem, bireylerin karşılıklı anlayışa dayalı bir toplum inşa etmelerini mümkün kılar. Bu kuram, günümüzdeki toplumsal sorunların çözülmesi ve demokratik işleyişin sağlanması için önemli bir rehber olmaya devam etmektedir.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.