Thomas Aquinas: Hayatı, Eserleri ve Düşüncesi - O. Faruk Akyol’un Perspektifinden Bir İnceleme


 

Kitabın Adı:
Psikanaliz ve İnsanbilimleri 
Yazar             :
Louis Althusser 

Çevirmen:
Sayfa:
336 
Cilt:
Ciltsiz 
Boyut:
13,5 X 21 
Son Baskı:
18 Mayıs, 2021 
İlk Baskı:
18 Mayıs, 2021 
Barkod:
9786254493195 
Kapak Tsr.:
Kapak Türü:
Karton 
Yayın Dili:
Türkçe 
 
 
Orijinal Dili:
İngilizce  
Orijinal Adı:
Psychanalyse et sciences humaines 


Thomas Aquinas: Hayatı, Eserleri ve Düşüncesi - O. Faruk Akyol’un Perspektifinden Bir İnceleme

Giriş

Ortaçağ felsefesi, Hristiyanlık ile felsefi düşüncenin birleştiği önemli bir dönemi temsil eder. Bu dönemin en önemli düşünürlerinden biri olan Thomas Aquinas, skolastik felsefenin zirveye ulaşmasında kilit rol oynamıştır. Hristiyanlıkla uyumlu bir şekilde Aristoteles’in felsefesini sistemleştirerek hem teoloji hem de felsefe alanında derin izler bırakmıştır. O. Faruk Akyol’un Doctor Angelicus Hayatı, Eserleri ve Düşüncesi adlı eseri, Aquinas’ın düşüncesini anlamak için önemli bir kaynaktır. Akyol, Aquinas’ın hayatı, eserleri ve felsefi düşüncelerini derinlemesine inceleyerek, onun Batı felsefesindeki yerini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.

Bu tez, Akyol’un çalışmasını bir temel alarak, Thomas Aquinas’ın hayatı, eserleri ve felsefi düşüncesinin detaylı bir analizini sunmayı amaçlamaktadır. Aquinas’ın skolastik felsefeye katkıları, onun Tanrı ve doğa arasındaki ilişkiyi nasıl inşa ettiği, insanın bilgiye erişimi ve ahlaki sorumluluğuna dair düşüncelerinin ardında yatan temeller irdelenecektir. Aynı zamanda, Aquinas’ın Aristoteles’in felsefesini Hristiyan öğretileri ile birleştirme çabası ve onun Batı düşüncesindeki etkisi de ele alınacaktır.

1. Thomas Aquinas’ın Hayatı ve Düşünsel Gelişimi

Thomas Aquinas, 1225 yılında İtalya'nın Aquino kasabasında doğdu. Ailesi, soylu bir aile olmasına rağmen, Aquinas genç yaşta dini bir hayata adanmayı tercih etti ve Dominikan Tarikatı'na katıldı. Bu, onun hayatında belirleyici bir dönüm noktasıydı. Tarikat, onun entelektüel gelişimini büyük ölçüde şekillendirmiştir. Aquino, genç yaşta Paris Üniversitesi'ne gitmiş ve burada Aristoteles’in felsefesi ve İslam filozoflarının yorumlarıyla tanışmıştır. Özellikle İbn Rüşd’ün Aristoteles üzerine yaptığı yorumlar, onun düşüncelerini etkilemiştir.

Aquinas, aynı zamanda Roma’da Papalık sarayında da eğitim görmüştür. Ortaçağ skolastiği ile tanışan Aquinas, skolastik yöntemi benimsemiş ve bu yöntemle Tanrı’nın varlığı, insanın ahlaki sorumlulukları ve doğanın işleyişine dair sorulara cevaplar aramıştır. Eğitim hayatı boyunca, Aristoteles’in felsefesiyle derinlemesine ilgilenen Aquinas, aynı zamanda Hristiyan teolojisi ile Aristoteles’i uyumlu hale getirmeyi başarmıştır. Aquinas’ın düşünsel gelişiminde büyük bir etkiye sahip olan kişi, kesinlikle Aristoteles’tir. Aristoteles’in mantık ve metafizik anlayışları, Aquinas’ın teolojik düşüncelerini şekillendirmiştir. Aquinas, Aristoteles’i Hristiyanlık ile uyumlu bir şekilde sistemleştirerek Batı felsefesine büyük bir katkı sağlamıştır.

Aquinas’ın düşüncesinin, felsefi bir temel üzerine inşa edilmesinin yanı sıra dini ve teolojik bir altyapıya sahip olması, onu dönemin en önemli düşünürlerinden biri haline getirmiştir. Zira, Aquinas’ın hem felsefi hem teolojik bir perspektife sahip olması, onun Tanrı’nın varlığına dair ortaya koyduğu argümanlar ve insanın ahlaki sorumluluğu ile ilgili düşüncelerini daha derinlemesine incelememizi sağlar.

2. Aquinas’ın Eserleri ve Felsefi Yöntemi

Thomas Aquinas, yaşamı boyunca çok sayıda eser kaleme almış, özellikle teoloji ve felsefe alanındaki yazıları büyük bir etki yaratmıştır. En bilinen eserlerinden biri olan Summa Theologica (Teoloji Toplaması), felsefe ve teolojiyi bir araya getiren en önemli eseridir. Bu eser, Aquinas’ın inançla akıl arasındaki ilişkiyi nasıl kurduğunu ve dini öğretileri Aristotelesçi bir çerçeveye nasıl yerleştirdiğini gösteren temel bir kaynaktır. Eser, Tanrı’nın varlığını ispatlayan argümanlardan, insanın özgür iradesine kadar pek çok önemli konuyu kapsamaktadır.

Aquinas’ın bir diğer önemli eseri Summa Contra Gentiles (Milletlere Karşı Toplama) ise, Tanrı’nın varlığını ispatlamak için akıl yoluyla yapılan bir argümantasyon sunar. Bu eser, özellikle İslam düşünürlerinin ve Yahudi filozoflarının eserlerine karşı bir teolojik savunma niteliğindedir. Aquinas, bu eserinde Hristiyan inançlarını savunurken, aynı zamanda akıl ve vahiy arasındaki ilişkiyi de tartışır.

Aquinas’ın metodolojisi, skolastik felsefenin tipik özelliklerini taşır. Skolastik yöntem, bir teolojik ve felsefi konuyu tartışırken, önceki düşünürlerin görüşlerini dikkate almayı ve bu görüşlere karşı eleştirel bir yaklaşım sergilemeyi gerektirir. Aquinas, yazılarında öncelikle bir problemi açıklar, daha sonra bu problem üzerine önceki filozofların görüşlerini sunar, bunları tartar ve kendi görüşünü ortaya koyar. Bu yöntem, onun hem felsefi hem de teolojik sistematiğini inşa etmesine yardımcı olmuştur.

Aquinas, aynı zamanda De Ente et Essentia (Varlık ve Öz Üzerine) adlı eserinde, varlık ve öz arasındaki ilişkiyi incelemiş, varlığın bir temel prensip olduğunu ve varlığın doğasının her şeyin özünü belirlediğini savunmuştur. Bu eser, Aquinas’ın metafizik anlayışını anlamamızda önemli bir kaynaktır.

3. Thomas Aquinas’ın Felsefi Düşüncesi

Aquinas’ın felsefi düşüncesinin temel taşları, onun Tanrı’ya, insanın ahlaki sorumluluğuna ve evrenin işleyişine dair inançlarını içerir. Aquinas’ın düşünce sisteminde, teoloji ve felsefe birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Aquinas, Aristoteles’in mantık ve metafizik anlayışını, Hristiyan teolojisiyle birleştirerek yeni bir düşünsel yapı oluşturmuştur.

Tanrı’nın Varlığı ve Akıl Yoluyla İspatı

Aquinas, Tanrı’nın varlığını akıl yoluyla ispatlamaya çalışan felsefi bir çerçeve oluşturmuştur. Onun ünlü “Beş Yolu” (Quinque Viae) argümanı, Tanrı’nın varlığını kanıtlamak için akıl yoluyla yapılmış beş farklı ispatı içerir. Bu yollar arasında, hareketin ilk nedenine, neden-sonuç ilişkilerine ve evrendeki düzenin varlığına dayanan argümanlar yer alır. Bu argümanlar, Hristiyan inançlarını akıl yoluyla desteklemeye çalışır ve felsefi düşüncede önemli bir yer edinmiştir.

Aquinas, Tanrı’yı “ilk neden” olarak kabul eder. Her şeyin bir nedeni olduğunu savunur ve bu nedenlerin bir zincir şeklinde birbirine bağlı olduğunu belirtir. Ancak, bu zincirin sonunda bir “ilk neden” olmalıdır. Bu ilk neden, Tanrı’dır. Ayrıca Aquinas, Tanrı’nın mutlak varlık olduğunu, zaman ve mekândan bağımsız olduğunu savunur.

İnsan ve Ahlak

Aquinas, insanın ahlaki sorumluluğunu, özgür irade ve doğal yasaların bir araya geldiği bir çerçeve içinde ele alır. İnsan, doğal yasalarla yönlendirilmiş bir varlık olarak, akıl ve ahlak yoluyla Tanrı’ya yakınlaşabilir. Aquinas’a göre, insanın en yüksek amacı, Tanrı’yı bilmek ve ona yönelmektir. Ahlak, insanların Tanrı’yla olan ilişkilerini düzenleyen bir sistem olarak işler. Aquinas, ahlaki değerlerin akıl yoluyla anlaşılabileceğini ve insanların doğruyu seçme kapasitesine sahip olduğunu savunur.

Aquinas’ın etik anlayışında, doğa yasalarının ve Tanrı’nın iradesinin birliği temel bir unsurdur. İnsanın doğruyu seçme kapasitesinin, Tanrı’nın varlığı ve ahlaki düzen ile uyumlu olduğunu savunur. İnsanın akıl yoluyla doğruyu seçmesi gerektiğini vurgular, ancak bu doğruyu seçme kapasitesinin Tanrı’nın rehberliğiyle mümkün olduğunu da belirtir.

4. Aquinas’ın Aristoteles İle Etkileşimi

Thomas Aquinas’ın düşüncesi, büyük ölçüde Aristoteles’in felsefesine dayanmaktadır. Aristoteles’in metafizik, etik ve mantık alanındaki öğretileri, Aquinas’ın sistemini oluştururken temel bir kaynak olmuştur. Aquinas, Aristoteles’in “ilk neden” ve “doğa yasaları” anlayışını kabul etmiş, ancak bunu Hristiyanlıkla uyumlu hale getirmiştir. Özellikle Aristoteles’in Nikomakhos’a Etik adlı eserindeki etik anlayışını benimsemiş, ancak bunu Hristiyan öğretileriyle harmanlamıştır.

Aquinas, Aristoteles’in doğal akıl ve mantık anlayışını teolojik düşüncelerle birleştirerek, insanın Tanrı’yla olan ilişkisini rasyonel bir temele oturtmuştur. Aristoteles’in düşünceleri, Aquinas’ın felsefesinin temel taşlarını oluşturmuş ve onun Batı felsefesi üzerindeki etkisini pekiştirmiştir.

Sonuç

Thomas Aquinas, Ortaçağ felsefesinin en önemli figürlerinden biridir ve onun felsefi düşünceleri, hem teoloji hem de felsefe alanında derin izler bırakmıştır. O. Faruk Akyol’un Doctor Angelicus Hayatı, Eserleri ve Düşüncesi adlı eseri, Aquinas’ın düşüncelerini anlamak ve onun Batı felsefesi üzerindeki etkisini kavrayabilmek için önemli bir kaynaktır. Aquinas, Aristoteles’in felsefesini, Hristiyan teolojisi ile birleştirerek, akıl ve inanç arasındaki ilişkiyi kurmuş ve Batı düşüncesine önemli katkılar sağlamıştır. Aquinas’ın düşünceleri, Ortaçağ’da başladığı gibi modern felsefede de etkili olmaya devam etmektedir.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.