Turgut Özakman’ın Dersimiz: Atatürk Eseri Üzerine Akademik İnceleme



Dersimiz: Atatürk 


Turgut Özakman’ın Dersimiz: Atatürk Eseri Üzerine Akademik İnceleme

“Dersimiz: Atatürk” Üzerine Akademik Bir İnceleme

Turgut Özakman’ın Dersimiz: Atatürk adlı eseri, Atatürk’ün yaşamını temel alan bir senaryo metni olarak hazırlanmıştır. Senaryo kitabı olarak yayımlanan eser, 2010 yılında Hamdi Alkan’ın yönetmenliğinde sinemaya da uyarlanmıştır. Sinema araştırmacısı Lokman Zor’un vurguladığı gibi, bu film Türk sinemasında “doğrudan doğruya Atatürk’ü anlatan ilk” yapımdır. Bu çalışma, Dersimiz: Atatürk’te yer alan tarihî anlatım, Atatürk’ün kişilik tasviri, Cumhuriyet ideolojisinin temsil biçimi ve eserin eğitimsel niteliğini ayrıntılı biçimde incelemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca gerektiğinde aynı adlı filmin yaklaşımlarıyla mukayeseler yapılacaktır. Çalışmanın giriş bölümünde eserin kapsamı ile anlatının genel çerçevesi özetlenecek; sonraki bölümlerde tematik çözümleme, anlatı ve üslup analizi, karşılaştırmalı değerlendirme ve sonuç kısımları yer alacaktır.

Tematik Çözümleme

Dersimiz: Atatürk, temel olarak Atatürk’ün hayatı ve mücadelesi üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecine odaklanır. Senaryo, Atatürk’ün hem askeri hem de siyasi liderliğine vurgu yapar; onun “tarihimizde oynadığı kritik ve olağanüstü rolü” ortaya koymayı hedefler. Atatürk’ün kişiliğinin kahramanlık boyutu kadar insani yönü de öne çıkarılır. Örneğin özetlerde sıkça aktarılan Yalova’daki “Sığırtmaç Mustafa” anekdotu gibi olaylar, onun merhametli ve ileri görüşlü karakterine işaret eder. Bu bağlamda, senaryonun amacı Atatürk’ü hem ulu bir komutan hem de samimi bir insan olarak sunmaktıriyet ideolojisiyle uyumlu bir söylem kullanır. Arka kapak yazılarında belirtildiği üzere, Atatürk’ün “milletini sömürüden, hurafelerden, ortaçağlılıktan kurtarıp çağdaş uygarlığa kavuşturan” benzersiz bir lider olduğu vurgulanır. Eserde Türkiye’nin birliği, düzeni ve çağdaşlaşma hedefi vurgulanmakta, Atatürk’ün fetihçi ve reformcu başarıları ulusunun bağrında taşıdığı değerler olarak sunulmaktadır. Örneğin yayınevi tanıtımında Atatürk’ün “yoksul, ilkel, geri, çağdışı toplumu çağa açan, Anadolu aydınlanmasını başlatan” bir öncü olduğu ifade edilir. Bu ifadeler, eserin Cumhuriyetin temel ilkelerini (ulusal egemenlik, çağdaşlaşma, eğitim seferberliği vb.) bir kahramanlık öyküsü içinde nasıl naklettiğini gösterir.

Senaryonun temel anlatısı 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı’na hazırlanan bir okul ödevine bağlanır. Bir öğretmenin görevlendirmesiyle ilk ve ortaokul öğrencilerinden oluşan bir grup, yaşlı tarihçi dededen Atatürk’ün hayatını öğrenir. Bu yapı, genç nesle yönelik eğitici bir temayı ön plana çıkarır. Bir yorumda belirtildiği gibi, eser “çocuklara hitaben ve çocukları merkeze alarak yazılmış” olmakla birlikte herkesin ilgisini çekecek şekilde tariflenmiştir. Dolayısıyla metnin ana temaları Atatürk’ün liderliği, modern Türkiye’nin inşası ve ulusal bilinç kazanımı etrafında şekillenirken; anlatım çocuklara yönelik basitlik ve didaktiklik kazanımıyla örülmüştür.

Anlatı ve Üslup Değerlendirmesi

Eser anlatı olarak lineer, kronolojik bir düzen izler; Atatürk’ün çocukluğu, gençliği, askeri başarıları ve inkılapları sırasıyla ele alınır. Bu kronoloji içinde bazı olaylar hızlı geçilirken (yeni Türkiye’nin ilanı gibi), bazı kritik kesitlerde daha ayrıntılı durulur. Kaynaklar da belirttiği üzere, senaryonun 90 dakikalık bir film metni olduğu dikkate alındığında bazı konu atlayışlarının normal olduğu savunulmuştur. Örneğin okul yılları kısaca geçilirken, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilanı gibi olaylara geniş yer ayrılabilir. Bu açılardan bakıldığında, anlatı zaman zaman atlayarak ilerlese de bütünlüklü bir tarih özeti sunmayı hedefler.

Üslup açısından Dersimiz: Atatürk çok sade ve etkili bir dile sahiptir. Eserde ağdalı tarih terimlerinden kaçınılarak çocukların anlayacağı yalınlıkta ifadeler kullanılır. Açıklayıcı diyaloglar ve anekdotlarla örülü bu üslup, göreceli olarak coşkulu bir tona sahiptir; bir yorumda bu senaryonun hedeflediği duyguyu başarıyla verdiği ve okura heyecan duygusu yaşattığı vurgulanmıştır. Anlatı yapı itibariyle dramatik kısım (öğretmen sınıfta çocuklarla) ile belgesel kısmı (Atatürk’ün yaşam kesitleri) arasında geçişler yapar. Bu yaklaşım, Beyazperde eleştirisine göre “hem dramatik hem belgesel özelliğiyle dikkat çekici” ve “akıllıca” bulunmuştur. Dede karakterinin anlatımı sırasında ekrana yansıtılan tarihi fotoğraf, belge ve röportajlar izleyiciye belgesel tadı verir; bu sayede eserin sıkıcı bir ders değil, dinamik bir sunum halini alması amaçlanır. işaret eder. Film versiyonunu değerlendirenler, oyunculukların yer yer abartılı olduğunu ve Dede’nin anlatı kısımlarının sanki “çocuk tiyatrosu” gibi fazla teatral kaldığını belirtmiştir. Bazı sahnelerde ünlü simaların barkovizyonda belirmesi (mesela Uğur Dündar’ın çocuklara övgü konuşması) izleyenler tarafından yapay ve gereksiz bulunmuştur. Bu eleştiriler daha çok sinema performansına yönelik olsa da, senaryonun metinsel anlatımının da basitliğinin böyle şakacı sahnelere kapı aralamış olabileceği yorumuna da işaret eder. Öte yandan, anlatının genel olarak “şaşırtıcı anlatı” ve “etkili hikâye anlatma” unsurları içerdiği vurgulanır; özellikle ikinci yarıda sunulan az bilinen tarihi anekdotlar olumlu bulunmuştur. Neticede Dersimiz: Atatürk’ün dili açık, akıcı ve duygulu bir biçemdedir; bu da eserin eğitim amacıyla hazırlanmış bir senaryo olarak çocukların ilgisini çekmesi hedefini büyük ölçüde destekler.

Karşılaştırmalı Analiz (Kitap ve Film)

Dersimiz: Atatürk kitabı, esasında filmin senaryo metni olduğundan temel içerik filmiyle büyük oranda örtüşür. İki ortamda da Atatürk’ün hayatına dair aynı olaylar, anekdotlar ve karakterler yer alır. Bu açıdan bakıldığında, film eserin anlatısını doğrudan aktarmıştır ve kitap ile film arasında anlatı açısından bir uyum vardır. Sinema eleştirmenlerinin de belirttiği gibi, filmin senaristinin Özakman olması, tarihsel meselelere bağlı kalınmasını sağlamıştır; film “tarihi kaynaklardan sapmadan” sunulmuştur. Özellikle filmde yer alan, Atatürk’ün daha az bilinen olaylara değinilmesi senaryonun sağlamlığını gösterir; “Atatürk’ün yaşadığı az bilinen olaylara değinilmesi filmin artısı” olarak görülmüştür. Bu durum, kitapta zaten var olan ayrıntıların filmde de yer aldığını gösterir.

Bununla birlikte uyarlamanın sinemasal yönleri kitapta olmayan yeni boyutlar yaratır. Film, Halit Ergenç gibi ünlü oyuncularla karakterleri canlandırır; Metin Atatürk’ün imajını görselleştirir. Bazı eleştiriler, filmdeki oyunculuğu ve görüntü tasarımını yetersiz bulmuştur (örneğin Atatürk makyajının çok yapay göründüğü eleştirisi). Bu tür görsel-işitsel unsurlar kitapta elbette mevcut değildir. Öte yandan, filmdeki ünlü kişilerin ekran görüntüleri kitapta sadece isim olarak geçer. Bazı izleyiciler, bu barkovizyon anlarının filmdeki gerçeklik duygusunu zayıflattığını belirterek, kitapta olmayan bir espriyi gündeme getirmiştirtır. Eleştirmenler, filmin ikinci yarısında yer verilen anlatıların “gerçekten etkileyici hikâyeler” ve “daha önce bilmediğimiz bazı keyifli öyküler” barındırdığını yazarak bu kısmın filmde başarılı olduğunu vurgulamıştır. Dolayısıyla filmdeki dramatizasyon zaman zaman eleştirilse de, tarihi içeriğin özüne bağlı kalınması övgüye değer bulunmuştur.

Karşılaştırmalı açıdan bir başka gözlem de eğitimsel boyut üzerinedir. Bazı yorumcular kitabın eğitimsel bir eser olduğunu vurgularken, film için de çocuklara yönelik bir eğitim aracılığı açıklamıştır. Örneğin bir eleştirmen, kitabın çocuklar için yazıldığını ancak “herkesin okuması gerektiğini” belirterek filmden önce kitabın okunmasının filmi daha anlaşılır kılacağını önermiştir. Gerçekten de film promosyonlarında “çocuğunuzla izleyebileceğiniz” türünden ifadeler kullanılmıştır. Bu nedenle karşılaştırmada şunu söyleyebiliriz: Kitap (senaryo), didaktik içeriği sözlü metin olarak verirken; film bu metni görsel ve duygusal öğelerle zenginleştirir. İkisinde de Cumhuriyet değerlerini aşılamaya dönük mesajlar aynıdır, ancak ifade tarzındaki farklar göze çarpar. Özetle, senaryonun eğitimsel amacı ve tarihi bütünlüğü filmde de korunmuş, ama sinematografik sunum eleştirmenlerce eksik görülmüştürm.

Sonuç

Turgut Özakman’ın Dersimiz: Atatürk çalışması, Atatürk’ü anlatma konusunda açık amaçlar güden bütünlüklü bir projedir. Tarih anlatımı, kronolojik bir çerçeveye oturtulmuş olmakla birlikte dönemin önemli olayları arasından seçmeler yaparak ilerler. mücadeleyi veren kahramanın aynı zamanda duyarlı bir insan olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Cumhuriyet ideolojisi, metnin temel dinamiklerinden biridir: Türkiye’nin modernleşme sürecini Atatürk’ün öncülüğüne bağlayan ifadelerle Atatürk’e ulusal şuur kazandırma sorumluluğu altı çizilir. Örneğin eser boyunca sıkça vurgulanan birlik, eğitim ve ilerleme kavramları, Cumhuriyet’in temel değerleriyle paralellik gösterir.

Anlatı ve üslup bakımından, Dersimiz: Atatürk son derece sade, öğretici ve duygulu bir dil kullanırt. Senaryo metni formatındaki yapı, okuyucuya adeta bir ders anlatımını anımsatır: Sınıf ortamı, soru-cevaplar, yaşlı dedenin anlatıları aracılığıyla bilgi akışı sağlanır. Bu çerçevede tarihî olaylar anlatılırken pedagojik bir yaklaşım öne çıkar; araştırmalar da filmin (dolayısıyla senaryonun) ilkokul düzeyi öğrencileri için uygun ve öğretici olduğu sonucuna varmıştır. Arı ve Karadayı’nın çalışmasında filmin Atatürk’ün hayatı, çocukluğu ve kişilik özellikleri üzerine “yeterince bilgi verdiği” ve temel eğitime uygun olduğu saptanmıştır. Bu da eserin eğitimsel işlevini teyit eder.

Kitap ile film karşılaştırıldığında, eserin senaryo niteliğinden ötürü içerik benzerliği öne çıkar. Ancak filmde oyunculuk, görüntü ve müzikle sağlanan atmosfer farklı algılanmıştır. Eleştiriler, filmin sinemasal yönlerini kimi zaman yetersiz bulsa da (örneğin bazı repliklerin yapay bulunması ve dramatizasyonun aşırı olması gibi), örüşe göre kitabın okunması filmi tam manasıyla anlamayı kolaylaştırır. Dolayısıyla hem senaryoda hem uyarlamasında eserin nihaî hedefi Atatürk’ü sevdirmek, Cumhuriyet’in değerlerini genç kuşaklara aktarmaktır. Bu hedef, eleştirel yorumlar da göz önüne alındığında büyük ölçüde karşılanmıştır. Örneğin bir değerlendirmede senaryonun “Atatürk’ü sevdirme hedefini layıkıyla başardığı” belirtilmiş, okurun “heyecandan ürperme” hissi yaşayabileceği söylenmiştir. Sonuç olarak Dersimiz: Atatürk, akademik analizlerde de ortaya çıktığı üzere Cumhuriyet tarih yazımının resmi çizgisini yansıtmakta ve eğitimsel amaçlı bir tarih anlatısı sunmaktadır. Eğitim bilimleri araştırmaları, filmin Atatürk konularını temel eğitimde işlemek için elverişli olduğunu göstermiştir. Ancak anlatıdaki basitleştirmeler veya sinematik zayıflıklar bazı eksiklikler doğurabilmektedir; bu nedenle gelecekte eserlerin ders materyali olarak etkinliğinin ölçülmesine dair uygulamalı çalışmalar önerilmiştir.

Kaynakça (APA Stilinde)

  • Arı, S., & Karadayı, E. H. (2024). Analysis of “Dersimiz Atatürk” Movie Within the Scope of Life Science Lesson. RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 14(1), 71–84. https://doi.org/10.29000/rumelide.1446945
  • Beyazperde.com. (n.d.). “Dersimiz: Atatürk” Filminin Eleştirisi. Beyazperde.
  • Bilgi Yayınevi. (n.d.). Dersimiz: Atatürk – Tanıtım. Bilgi Yayınevi.
  • Mardinlife.com. (n.d.). Dersimiz: Atatürk – Kitap Özeti, Konusu ve İncelemesi. Mardinlife.
  • Tiratlar.com. (n.d.). Dersimiz: Atatürk – Turgut Özakman. Tiratlar.
  • Uçan, U. (2017, 13 Mayıs). Dersimiz: Atatürk (2010). Maksat Sinema Olsun. https://maksatsinema.com/2017/05/13/dersimiz-ataturk-2010/
  • Zor, L. (2021). Atatürk’ün Sinemada Anlatımı: “Dersimiz Atatürk” Filmi. Ulusal Atatürk Kongresi Bildirisi.


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.