Turgut Özakman'ın 'Çanakkale Geçilmez' Kitabı Üzerine Akademik İnceleme


Çanakkale Geçilmez 


Turgut Özakman'ın 'Çanakkale Geçilmez' Kitabı Üzerine Akademik İnceleme

Giriş

Turgut Özakman’ın Çanakkale Geçilmez adlı eseri, Bilgi Yayınevi tarafından Çanakkale Zaferi’nin 100. yılında basılmış, Diriliş – Çanakkale 1915 adlı uzun romanın ortaöğretim düzeyi için kısaltılmış bir versiyonudur. Kitabın kapağında Çanakkale Savaşı’ndan bir fotoğraf kullanılması, tarihî içeriğin ön plana çıkarıldığını gösterir. Yayınevi tanıtımına göre bu kitapçık, savaşın “kısaca ve doğru” öğrenilmesine yardımcı olacak, yakın tarihimiz hakkında dürüst bir kılavuz niteliğindedir. Hedef kitlesi lise öğrencileri olmakla birlikte, savaşın doğru bir tarihsel anlatısını öğrenmek isteyen tüm okuyucular için yazılmıştır. Bu incelemenin amacı, Özakman’ın yaklaşımını ortaya koyarak eseri tarihsel kurgusal bağlamda değerlendirmek ve kitabın tarihî bilinç, millî kimlik ile akademik değer açısından katkı ve eksilerini tartışmaktır.

Özakman, önsözünde Çanakkale Savaşı’nı Türk tarihindeki “bir diriliş” olarak tanımlar ve bu büyük olayın Milli Mücadele ve Cumhuriyet’in habercisi olduğunu vurgular. Kitabı yazmaya karar verdiğinde 50 yılı aşkın birikimini kullanmış, savaşla ilgili tüm kaynakları derinlemesine incelemiştir: “her kaynağa başvurdum… Kaynakçanın, Çanakkale olayına ve gerçeğe duyduğum saygıyı… yansıttığını sanıyorum” der. Böylece Özakman, metnini tarihî belgelerle destekleyerek gerçekçiliği korumayı amaçladığını belirtir. Ayrıca eserin betimlemelerinde tarihi çarpıtan hurafe ve yalan anlatılara karşı durmayı da hedefler (Özakman, 2015, s.8 gibi özetlenebilecek şekilde). Bu çerçevede, Özakman’ın yaklaşımıyla Çanakkale Savaşı’nı nesnel gerçeklere dayalı, aynı zamanda millî gurur ve kahramanlık duygusunu ön plana çıkaran bir anlatıyla sunduğu anlaşılır.

Tarihsel Bağlam ve Kurgusal Yaklaşım

Çanakkale Savaşı (1915-1916), I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ile İtilâf Devletleri arasında Gelibolu Yarımadası’nda gerçekleşmiştir. İngiltere ve Fransa, Osmanlı’nın başkenti İstanbul’u ele geçirerek Çanakkale Boğazı’nı denetim altına almayı, Rusya’ya bir ikmal yolu açmayı ve böylece Almanya’nın müttefiklerinden birini saf dışı bırakarak İttifak Devletleri’ni zayıflatmayı hedeflemiştir. Ancak İtilâf kuvvetleri, deniz ve kara harekâtlarında ağır yenilgiler almış, zafer elde edemeden bölgeden geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu zafer, Osmanlı/Türk ordusunun I. Dünya Savaşı’ndaki ilk büyük başarısı olarak görülür ve Türkiye Cumhuriyeti millî tarih anlatısında “gurur günü” kabul edilir.

Özakman’ın Çanakkale Geçilmez metni, sahneleri kronolojik olarak aktarma eğilimindedir. Ancak bu yapısı itibarıyla geleneksel bir kurgu romanı olarak nitelendirmek zordur. Özmen ve İnan (2024), Özakman’ın eserini analiz ederken, eserin “roman özellikleri taşımadığının bilinmesi” gerektiğini vurgular. Eserde Çanakkale cephesinde görev almış pek çok gerçek kişi sırayla yer alır ve bu kişilerin savaş katkıları üzerinde durulur. Kahraman askerler zaman zaman kendi anılarını aktarırcasına konuşmalarına yer verilmişse de, bu diyaloglar tek başına eseri kurmaca bir romana dönüştürmez. Yani Özakman’ın anlatımı büyük ölçüde belgeye, tanıklığa ve tarihe dayanır; kurgu ögeleri ikincil plandadır. Yazarın önsözünde de, kitabın “gerçeği anlatacağını” belirtmesi, eseri daha çok tarihî bir aktarıma yaklaştırır.

Bu bağlamda kurgusal yaklaşım olarak, Çanakkale Geçilmez’in aksiyon örgüsü bakımından da klasik romandan farklı olduğu söylenebilir. Örneğin, Özmen ve İnan’a göre romanda Mustafa Kemal Paşa hakkında verilen bilgiler, olay örgüsünü kesintiye uğratarak belgeye dayalı aralıklı bölümler şeklinde sunulmaktadır. Başka bir deyişle, Mustafa Kemal karakterinin metne dahil oluşu kronolojiktir ama kendisi üzerinde sıkı kurgu uygulanmamıştır. Bu durum, eserin dokümanter bir anlatım stilini ortaya koyar. Bu nedenle metnin edebi yönünden çok, tarihî dönemi aktarma yönü vurgulanmaktadır. Ancak anlatımda kimi zaman birinci şahıs anlatıcı monologları veya kahramanların kısa söyleşileri de yer alır; bu da esere belli bir insani boyut ve edebî tat katmakla birlikte belgesel dengenin genel olarak korunmasını sağlar.

Çanakkale Savaşı’nın Anlatımı ve Belgesel/Edebi Dengesi

Özakman, Çanakkale Savaşı’nı geniş perspektiften ele alır. Deniz harekâtı, mayın döşeme, siper muharebeleri ve süngü taarruzları gibi kilit olaylar kronolojik sırayla aktarılır. Özellikle Boğaz savaşlarının ağırlıklı olduğu şubat ve mart ayları ile kara çıkarmalarının yapıldığı nisan-ağustos dönemleri ayrıntılı biçimde tasvir edilir. Yazar, olayları anlatırken tarihî harp kitaplarındaki tarihî verileri ve askeri raporları, tanık anılarıyla destekleyerek okura sunar. Örneğin Nusret mayın gemisiyle döşenen mayın hattı, Seyit Onbaşı’nın top mermisini sırtlaması gibi gerçek olaylar kahramanların bakış açısıyla destansı bir dille betimlenir. Bu anlatımda belgesel titizliği ön plandadır; Özakman’ın çok sayıda kaynak tarayarak bu bilgileri derlediği önsözünden de anlaşılır.

Öte yandan, Özakman’ın dili abartılı değildir; hikâyeyi kahramanlaştırırken bile inandırıcılığa özen gösterir. Kahraman Türk askerinin fedakârlığı ve muvaffakiyeti vurgulansa da fantastik veya hurafî öğelere yer verilmez. Yazar, önsözünde bahsedilen üç hurafe türünden kaçınarak, gerçekçi bir zafer anlatımı yapar. Bu tutum, anlatımın belgesel karakterini güçlendirir. Buna karşılık, metne zaman zaman dramatik anlatım eklenmesi de mümkündür: Örneğin anı biçimli bölümlerde vatan sevgisi, iman gücü gibi değerler öne çıkarılarak millî duygular pekiştirilir. Sonuçta eser, belgesele yakın bir tarih anlatımı ile edebî ögelerin kombinasyonu şeklindedir; böylece hem savaşın teknik ve stratejik boyutları öğrenilir hem de okuyucuda millî kahramanlık bilinci uyandırılır.

Karakterler ve Olayların Sunumu

Kitapta anlatılan hikâyede çok sayıda gerçek kişi yer alır. Mustafa Kemal Paşa, Cevat Paşa, Seyit Onbaşı, Hasan Tahsin gibi ünlü figürler olduğu kadar, adlarıyla anılmasa da pek çok Mehmetçik de anlatıya katılır. Karakterlere yaklaşım genellikle tarihî kayıtlara dayalıdır. Örneğin Seyit Onbaşı’nın ünlü olayı, Mustafa Kemal’in “Cephaneniz yoksa süngünüz var” emri gibi öyküler, savaşın genel akışı içinde belgelere uygun bir şekilde verilir. Kahramanların olay örgüsüne katkısı, kronolojik sıraya uygun olarak sunulur; böylece 1915 boyunca cephede kim ne yapmış, okuyucu açıkça görür. Bu yönüyle metin, tek bir kahraman üzerinden yürüyen bir epik romandan çok; kolektif bir destan anlatısına yakındır.

Öyküleme bakımından bazen kişiler kendi ağzından görülenleri veya hatıraları aktarır. Bu diyaloglar, bir yandan olayı canlandırırken diğer yandan yaşananları belge niteliğinde göstermeye hizmet eder. Örneğin Mehmetçavuş’un, anılarında savaşı tarif eder gibi yaptığı betimlemeler ya da komutanların kendi yazdıkları günlük alıntıları, bu ikili anlatım dengesine örnek teşkil eder. Neticede karakterler ve olaylar, öznellikten çok nesnel gerçeklere göre sunulur; dramatik kurgu unsuru ikinci plandadır.

Özakman’ın Millî Tarih Anlatısına Katkısı

Turgut Özakman’ın eserleri, Türk tarihyazımında millî anlatıyı güçlendirme yönüyle dikkat çeker. Çanakkale Geçilmez de Türk tarihinin en önemli zaferlerinden birini anlatırken okuyucuya millî gurur duygusu aşılamayı amaçlar. Yayınevi açıklamasında, kitap okuyucuyu “atalarınızın … yiğitlikleri ve yurtseverlikleri ile gurur duymasını” sağlayacak bir kılavuz olarak tanımlamaktadır. Özakman, önsözündeki metinlerinde ise Çanakkale’yi yüceltir; savaşın Türk milletinin uyanışını simgelediğini ve kahramanlık destanının bir parçası olduğunu belirtir. Ayrıca, sahte tarihçilerin millî duyarlılığı zedeleyebileceği vurgusuyla genç kuşakları doğru tarih bilinciyle yetiştirme kaygısını dile getirir (örneğin “cahil, yalancı tarihçilerin şerrinden Allah milletimizi korusun” gibi ifadelerle).

Bu eğilim sonucunda Özakman’ın millî tarih anlatısına katkıları şu şekilde sıralanabilir: Birincisi, Çanakkale Savaşı’nı toplumsal hafızada canlı tutarak Türk kimliğinin dönüm noktalarından biri olarak sunması; ikincisi, milli birlik ve dayanışmayı öne çıkaran bir bakış açısıyla zaferi işlemesi; üçüncüsü, tarihî olayları aktarırken millî değer ve kahramanlık temasını işleyerek geleceğe güven hissi vermesidir. Böylece Özakman’ın metni, Cumhuriyet tarihinin temellerine yapılan vurgu ve millî kahramanlık vurgusuyla, tarih eğitiminde millî bilinç oluşturmaya yönelik modern bir destan örneği olarak değerlendirilebilir.

Kaynak Kullanımı ve Tarihî Doğruluk

Özakman’ın metninin sağlam dayanakları, zengin bir kaynakçanın varlığından anlaşılır. Yazar, önsözde Çanakkale savaşıyla ilgili kitap, dergi, makale gibi başlıca bütün yayınları okuduğunu, internetten pek çok belge, harita ve fotoğraf indirdiğini belirtir. Metnin sonunda da yararlandığı kaynaklar ayrıntılı biçimde listelenmiştir. Bu titiz çalışma, eserin tarihî doğruluk iddiasını güçlendiren en önemli unsurdur. İddialara göre yazar, belgelerden kişisel ve askeri anekdotlara kadar geniş bir malzemeyi sentezleyerek gerçeğe sadık bir anlatı oluşturmuştur.

Bu çerçevede Çanakkale Geçilmez’in tarihî doğruluğu genel olarak yüksek kabul edilir. Savaşın kronolojisi, mekânları, tarafların komutan isimleri gibi temel veriler akademik kaynaklarla uyumludur. Örneğin Nusrat mayın gemisinin ve deniz harekâtının detayı, Seyit Onbaşı olayının ağırlığı, Mustafa Kemal’in Anafartalar’daki rolleri metinde doğru biçimde yansıtılır. Kurgusal eklemeler sınırlıdır; genellikle gerçek kişilerden esinlenen diyaloglar bile dönemin ruhunu yansıtmak amacıyla atfedilmiştir. Ancak elbette bir tarihî romanda bazı olaylar ve konuşmalar yazarın yorumuna dayalıdır. Özakman’ın metni belgeye dayanmasına rağmen tamamen akademik sayılmaz; bunun yerine öyküleyici bir tarih anlatımıdır. Dolayısıyla, tarihî doğruluk analizinde, yazarın niyetine uygun olarak açıkça desteklenmeyen bazı sözlü ifadeler veya iç diyaloglar kurgusal kabul edilebilir. Özmen ve İnan’ın ifadesiyle, Özakman “kurguya yer vermeyeceğini bizzat ifade” etmiş olsa da, gerçek kişilere yazılmış kurgusal satır aralarını da izlemek gerekir. Buna karşılık metnin genel tonu ciddi ve belgesele yakındır; uydurma veya abartılı anlatılar metinde yeri yoktur. Özetle, Özakman’ın kaynak kullanımında titiz olduğu görülmektedir, bu da kitabın tarihî güvenilirliğini artıran bir özelliktir.

Diğer Tarihî Romanlarla Karşılaştırmalar

Türk edebiyatında Çanakkale Savaşı’nı konu alan pek çok eser bulunmaktadır. Örneğin İsmail Bilgin’in 57. Alay Çanakkale romanında savaş, birden fazla kahramanın gözüyle anlatılır; bu eserde Mustafa Kemal Paşa da kronolojik bütünlüğe göre daha geniş yer bulur. Öte yandan Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun üç ciltlik …ve Çanakkale üçlemesinde Mustafa Kemal, savaşın her üç romanında da kahraman olarak işlenir ve eserde onun zaferdeki payı öne çıkarılır. Bu eserlere kıyasla Özakman’ın anlatımı hem nispeten daha kısa hem de daha fazla belge odaklıdır. Örneğin Bilgin’in romanı birden fazla perspektifi eş zamanlı verirken, Özakman’ın metninde olaylar genelde anlatıcı bir bakış açısıyla kronolojik biçimde aktarılır. Sepetçioğlu’nun üçlemesi devasa bir kurgu ve zaman zaman metaforik anlatım içerirken, Özakman teknik ayrıntıları ve askerî terminolojiyi önemsediği için daha fazla tarihsel malzeme barındırır.

Yine edebî üslup açısından bakıldığında, geleneksel romanların aksine Özakman’ın üslubu daha açıklayıcı ve didaktiktir. Bir başka karşılaştırma ise bu kitapların gayesine yöneliktir. Özakman özellikle öğrenci ve halkı hedefleyerek genel geçer doğruları vurgular; buna karşın bazı başka yazarlar daha çok profesyonel tarihçi veya elit okuyucu kitlesine hitap edebilir. Dolayısıyla, “Çanakkale Geçilmez” daha sade ve direkt bir anlatım benimserken, bazı tarihî romanlar daha derin psikolojik tasvirlere veya kurgusal dramatizme yönelebilir. Özetle, Özakman’ın eseri modern Türk tarihi anlatısının millîci geleneği içinde yer alır; Milli Mücadele ve Cumhuriyet üçlemesinin bir parçası olarak kabul edilen anlatılar arasında, belge kullanımı ağırlıklı bir yerde konumlandırılabilir.

Sonuç

Turgut Özakman’ın Çanakkale Geçilmez adlı eseri, Çanakkale Savaşı’nı yeni nesillere aktarmak amacıyla yazılmış kapsamlı bir tarihî anlatıdır. Kitabın gelişme bölümlerinde yer alan detaylı askerî tasvirler, birinci elden anlatılar ve tarihî belgeler, okuyucunun savaşın zorlu koşullarını kavramasını sağlar. Özellikle eğitimsel bağlamda, Altunay ve Kılıç’ın (2011) çalışmasında olduğu gibi, öğrencilerde savaş bilgisi ve millî bilinç geliştirmede bu romanın olumlu etkileri gözlenmiştir. Araştırma bulguları, romanın millî bilinç ve tarihî farkındalığı güçlendirdiğini göstermiştir. Dolayısıyla eser, tarih eğitimi açısından değerli bir kaynak olarak görülebilir.

Millî kimlik açısından bakıldığında ise Özakman’ın kitabı Türk kahramanlığını ve ulusal birlik duygusunu pekiştiren bir anlatı sunar. Bilgi Yayınevi’nin tanıtımında da belirtildiği üzere, kitap okuyucuyu “atalarının yiğitlikleri ve yurtseverlikleriyle gurur duymaya” teşvik eder. Altunay ve Kılıç’ın çıkarımlarını tekrar hatırlarsak, bu tür tarihî romanlar, toplumsal olaylara bakışta millî birlik bilincini artırmada önemli rol oynar. Çanakkale Geçilmez de kendine uygun seviyede millî değerler öğreten bir anlatı olarak bu amaca hizmet eder.

Akademik değer bakımından ise kitap, bir araştırma eseri değil, halka yönelik bir tarih anlatımıdır. Anlatımda doğruluk büyük ölçüde korunmuş olsa da, metin hikâye üslubu taşıdığı için eleştirel analiz veya yeni bir tarih yorumu sunmaz. Profesyonel tarihçi gerektiren derinlikten ziyade, bilgilendirici bir yaklaşım benimser. Bu nedenle akademik araştırmalarda birincil kaynak veya analiz olarak doğrudan kullanımı sınırlıdır. Yine de, yaygın tarih yazımı içinde önemli bir yer tutar; halkın tarihî bilince erişimini kolaylaştıran bir köprü görevi görür. Sonuç olarak, Özakman’ın eseri tarihî bilinç ve millî kimlik inşasına yönelik popüler bir metin olarak değerlendirilmeli; eğitim ve genel kültür açısından kayda değer katkılar sunduğu kabul edilmelidir.

Kaynaklar: Özakman’ın önsözü ve yayınevi açıklamaları, Özmen & İnan (2024), Altunay & İskender (2011) gibi çalışmalar ile ilgili tarih kaynakları kullanılmıştır. (Kaynakça, çalışmada atıf yapılan tüm eserleri içerir.)


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.