Kızıl Elma Kitabı Üzerine Akademik Tez İncelemesi


Kızıl Elma

Stok Kodu
:
9786051552286
Boyut
:
12 cm x 19,5 cm
Sayfa Sayısı
:
184
Basım Yeri
:
İstanbul
Baskı
:
11
Basım Tarihi
:
Haziran 2025
Kapak Türü
:
Karton Kapak
Kağıt Türü
:
52 Gr. Holmen
Dili
:
Türkçe

 

Kızıl Elma Kitabı Üzerine Akademik Tez İncelemesi

Ziya Gökalp’in Kızıl Elma Eseri Üzerine Bir İnceleme

Giriş: Gökalp’in Düşünce Dünyası ve Tarihsel Bağlam

Mehmet Ziya Gökalp (1876–1924), bir sosyolog, yazar ve şair olarak geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemi Türk milliyetçiliğinin önde gelen düşünürlerindendir. II. Meşrutiyet’in ilanından itibaren İttihat ve Terakki içinde aktif rol oynayan Gökalp, Osmanlı Devleti’nin Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı’ndaki çöküş sürecinde millî bir kimlik inşasına odaklanmıştır. Bu dönemin Milliyetçi hareketinde Gökalp’in önemli eserleri arasında 1915 yılında yayımlanan Kızıl Elma adlı şiir kitabı bulunur. Kızıl Elma (1915) eseri, Türkçülük ideolojisini şiirsel dille ifade eder ve aynı adlı baş şiiriyle adeta Gökalp’in bütün milliyetçi fikirlerini sembolize eder. İttihat ve Terakki yönetiminin yükseldiği bu dönemde yayımlanan Kızıl Elma, hem Birinci Dünya Savaşı öncesinin milliyetçi atmosferini hem de Türklerin kadim tarihî ideal ve mitlerini yansıtır.

Kızıl Elma Miti ve Türkçü İdealizm

Kızıl Elma eseri, adını çok eski bir Türk efsanesinden alır. Halk inanışında “kızıl elma”, sürekli uzaklaşan bir ideal veya ütopyayı simgeler; Orta Asya’da doğan, Osmanlı döneminde ise özellikle cihat söylemi içinde fetih ve hâkimiyet amacının sembolü olmuştur. Türk milliyetçi söylemde ise bu imge, fethedilecek bir toprak, kurulacak bir devlet ya da genel bir cihan hâkimiyeti idealini temsil eder. Osmanlı yeniçerileri arasında savaş azmini yükseltmek için kullanılmış olan Kızıl Elma ülküsü, Gökalp tarafından Turan ülküsüyle birleştirilerek yeniden yorumlanmıştır. Gerçekten de Kızıl Elma şiirinin başlığına işaret eden İngilizce ansiklopedik kaynak, Gökalp’in bu şiirinde elmanın evrensel hâkimiyetin sembolü olarak Türklere verildiği eski bir Türk mitini ele aldığını belirtir. Avrasya İncelemeleri Merkezi’nin değerlendirmesinde de Kızıl Elmanın Türk tarih ve edebiyatına görece Osmanlı dönemiyle giren, Türk devletleri için fetih ve hâkimiyet idealini simgeleyen bir imge olduğu vurgulanır ve bu ülkünün Gökalp’le yeni boyut kazandığı kaydedilir. Özetle, Kızıl Elma imgesi Türkçü idealizmde hem tarihî bir miras hem de gelecek hedeflerinin sembolü haline gelmiştir.

Türk Milliyetçiliği ve Toplum Tasarımı

Ziya Gökalp’in şiirlerinde Türk milleti ve kültürünün birliği sürekli bir tema olarak öne çıkar. Kızıl Elma kitabının açılış şiiri olan “Turan”, geniş bir coğrafyada Türklerin birlikte yaşama ideallerini dillendirir; bu şiir, Türklerin büyük bir ülkede bir arada bulunma isteğini ifade ederken, devamındaki “Kızılelma” şiiri ise orada yaşayan insanların ortak ülküsünü ve ulaşmaları gereken hedefleri işaret eder. Gökalp’ın bu iki şiiri, hayatı boyunca savunduğu temel milliyetçi düşüncelerin şiirsel özetidir. Örneğin Altın Destan şiirinde; Türk milletinin tarihî ve kültürel mirası yüceltilir, millî gurur ve vatanseverlik pekiştirilir ve “milletin birlik ve beraberlik içinde hareket ederek gelecekte de büyük başarılara imza atacağı” inancı vurgulanır. Benzer şekilde Cenk Türküsü’nde Türk tarihinin savaş meydanlarındaki cesareti, kahramanlığı ve millî mücadele şuuruna vurgu yapılır; şiir, “milli birlik ve bağımsızlık mücadelesini yücelterek”, birlik duygusunu pekiştirir. Gökalp, şiirlerinde sürekli olarak “Birlik” ve “ülkü birliği” kavramlarını ön planda tutmuş; halkı düşmana karşı “birlik ve beraberlik içinde” mücadeleye çağırmıştır. Bu bağlamda Gökalp’ın milliyetçilik anlayışında toplumun birliği, ortak kültürel ve ahlaki değerler temelinde sağlanır.

Şiirlerdeki Temalar ve Yapısal Özellikler

Kızıl Elma’nın şiirlerinde işlenen ana temalar millî birlik uğruna kahramanlık, dinî ve ahlâkî değerler, eğitim ve dil bilinci gibi ögeler etrafında toplanır. Gökalp, millî kimliğin inşasında dinin rolünü de önemsediğinden, dinî-manevî unsurları şiirlerine işler. Örneğin “Din” adlı şiirinde, dinin ahlaki değerlerin kaynağı olduğu ve toplumsal düzen ile millî kimliği desteklediği mesajı verilir; din, bireylere manevi rehberlik sağlarken toplumsal birlik ve beraberliğe hizmet eder. Ahlak ve değerler konusu onun şiirlerinde önemli yer tutar; din yoluyla milli bilinç ve dayanışma fikrini öne çıkarır. Eğitim ve özellikle eğitimde millî dilin önemi de Gökalp’ın başlıca temalarındandır. “Lisan” şiiri 1914’te yazılmış önemli bir çalışmadır; bu şiirde Türkçenin bir milletin kimliği ve bağımsızlığı için kritik olduğunu vurgular ve Türkçenin korunması, geliştirilmesi çağrısında bulunur. Bu şiir, dil birliğinin toplumu bir arada tutan en temel unsurlardan biri olduğunu ortaya koyar. Kahramanlık ve vatanseverlik temaları Kızıl Elma’nın şiirlerinin çoğunda kendine yer bulur. Cenk Türküsü gibi şiirlerinde Türkün geçmişteki zaferleri övülür, düşmana karşı mücadele ruhu coşkulu bir dille dile getirilir. Yapısal olarak Gökalp’ın şiirleri çoğunlukla halk diliyle yazılmış, destansı ve koşma tarzındadır; metafor ve benzetmelerde millî ve mitolojik semboller yoğun kullanılır. Doğa ve mitoloji unsurlarını işleyen “Ala Geyik” şiirinde ise Türk kültürünün zengin mitolojik mirası ve doğa-insan uyumu vurgulanır. Genel olarak Gökalp’ın şiirleri, millî kimliği pekiştiren temaları açık ve coşkulu bir üslupla işlerken, kültürel kodlarla dolu bir dil kullanır.

Kültür ve Medeniyet Ayrımı: Hars-Medeniyet Kuramı

Ziya Gökalp’in düşünce sisteminin temel taşlarından biri, “hars” (kültür) ve “medeniyet” ayrımıdır. Gökalp’e göre hars, bir toplumun fertlerini birbirine bağlayan ortak bilinç ve geçmiş anlamına gelir; toplumsal hayatın ahenkli mecmuası olarak tanımlanır. Buna göre hars, ortak dil, din ve ahlâkî duygular gibi kurumların toplamından oluşur ve milletin özünü oluşturur. Öte yandan medeniyet kavramı, aynı coğrafyayı paylaşan milletlerin ortaklaştığı iktisadi, hukuki, bilimsel ve teknik araç-gereçlerin toplamıdır; nesnel, evrensel ve rasyonel unsurların oluşturduğu bir bütün olarak görülürblog.ilem.org.trblog.ilem.org.tr. Gökalp, eski bir Türk medeniyeti algısı çerçevesinde milli gelenekleri korumayı vurgulamış, medeniyetin bilimsel ilerleme ve teknolojik gelişmelerinden yararlanırken kendi harsından vazgeçilmemesi gerektiğini söylemiştir. Bu ayrımı şiirlerine de yansıtarak, modernleşme sürecinde Türk kültürünün özünü korumanın önemini işler. Örneğin “Medeniyyet” adlı şiirinde, Batı medeniyetinin bilimsel, teknik ve ahlakî yönlerini tanırken, modernleşmenin milli kimlik ve kültürel değerleri gözeterek gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulanır. Ayrıca Gökalp’ın Hars ve Medeniyet eserinde getirdiği tanımlardan etkilenen şiir dili ve temaları, Türkün dinsel ve millî değerleriyle Batı’nın ilerici unsurlarını harmanlamaya çalışır. Bu bağlamda Kızıl Elma’daki şiirlerde de harsın koruyucu, birlik getirici işlevi ön plana çıkarılmıştır. Gerçekten de hars ve medeniyet ayrımı, Gökalp’ın millî kimlik inşası ideali içinde köklü kültürü geleceğe taşıyan merkezi bir konudurblog.ilem.org.trblog.ilem.org.tr.

Edebi ve Düşünsel Üslup

Gökalp’ın Kızıl Elma şiirlerinin dili genel olarak sadedir; süslü divan şiiri üslubundan uzak, halk ağzına yakın söyleyişler kullanılmıştır. Hece ölçüsü ve yalın uyaklarla yazılan dizelerde, anlatım doğrudan ve vurucudur. Temaların ideolojik yapısını güçlendirmek için millî tarih, mitoloji ve semboller yoğun biçimde kullanılır. Örneğin Ala Geyik’te Oğuz Han geleneği ve Ergenekon motifleri yer alır; Altın Destan’da eski Türk töresi ve kahramanlık simgeleri görülür. Gökalp, şiirlerinde kasideler kadar nazım şekillerini de tercih etmiş; “Turan” şiirinin manzum tabiatı ve destansı üslubu, bir ülkünün kuşaklara aktarımına uygundur. Düşünsel olarak ise Gökalp milliyetçi ideolojisini sanatın içinden vermiş; amacın milleti duygusal olarak harekete geçirmek olduğuna inanmıştır. Kullandığı “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” sloganı, şiirlerinde de çağrısal bir üslup ortaya koyar. Modernleşme anlayışını benimseyen Gökalp, Batı’nın teknik ve bilimsel alanlardaki ilerlemelerini benimserken kendi kültüründen kopulmaması gerektiğini söyler; şiirlerinde bu sentezi vermek üzere coşkulu ve milliyetçi bir anlatımı tercih eder. Özetle, Gökalp’ın edebi üslubu ideolojisine hizmet eden anlaşılır, büyük ölçüde epik ve öğreticidir; sembolik anlatım araçlarıyla Türk kimliği inşasına katkıda bulunmayı amaçlar.

Eleştiriler ve Etkileri

Ziya Gökalp, Türk milliyetçiliğinin şekillenmesinde çok güçlü bir etki yapmış; siyasi ve entelektüel kuşağı derinden etkilemiştir. Cumhuriyet’in kuruluş ideolojisi üzerinde Gökalp’in izleri belirgindir; Durdu’ya göre Gökalp “milliyetçi düşüncenin önemli öncülerinden” olarak Cumhuriyet’e ve Mustafa Kemal Atatürk’e fikirleriyle etki etmiş, yeni Türk devletinin modernleşme çizgisinde birçok görüşünde izlerini bulmuştur. Özellikle Türkçenin millî dil haline getirilmesi, ulusal eğitim reformu ve laiklik öncesi din-devlet ilişkileri konularında Gökalp’ın fikirleri tartışılmıştır. Öte yandan eleştirmenler, Gökalp’ın kültür-medeniyet ayrımının aşırı katı buldukları yönünü Cumhuriyet elitleri tarafından sorgulamışlardır. 1930’ların sonu ve 1940’lara gelindiğinde, hars ile medeniyet kavramlarının mutlak biçimde ayrılması yerine Batılılaşma çabalarının başarısızlığının nedeni olarak görülmüş, dinamik bir batılılaşma politikası öncelenmiştir. Ayrıca Gökalp’ın milliyetçi ideolojisi laik Cumhuriyet’te uygulamaya aktarılırken dinî motiflere mesafeli bir yaklaşım benimsendiği ve Türklük anlayışının daha kapsayıcı yorumlandığı görülür. Yine de Gökalp’ın ahlak, millî kültür ve birlik vurguları Kemalist milliyetçilik içinde bir model oluşturmuştur. Kısacası Gökalp, dönemin milliyetçi söylemine büyük katkı sağlamış; eserleri Türkiye’de kültürel milliyetçiliğin temel taşlarından biri sayılmıştır. Bu etki, Kızıl Elma gibi eserlerin sık sık referans gösterilmesinde ve Türk düşünce tarihindeki yerinin vurgulanmasında devam etmektedir.

Sonuç: Kızıl Elma’nın Türk Düşünce Tarihindeki Yeri

Ziya Gökalp’in Kızıl Elma eseri, hem onun şahsî milliyetçi ideolojisinin şiirsel bir yansıması hem de Türk düşünce tarihinde kültürel milliyetçilik akımının sembollerinden biri olmuştur. Kızıl Elma şiiri ve bu şiir kitabındaki diğer şiirler, Türk milletinin birlik, kahramanlık ve millî ülküler etrafında yeni bir kimlik oluşturma çabasını yüceltir. Gökalp’ın millî kültür inşası ideali ve hars-medeniyet kuramı, kitabın tematik çatısını oluşturur; modernleşmenin kabul edilip kendi öz değerlerine bağlı kalınarak gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgular. Bu yönüyle Kızıl Elma, Osmanlı’nın son döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan Türkiye’de millî düşüncenin evrimini temsil eder. Eserin etkisi sonraki kuşaklarda da hissedilmiş, milliyetçi söylem içinde bir mitolojinin beslenmesine katkı sağlamıştır. Ziya Gökalp’in Türk düşünce tarihindeki yeri, Kızıl Elma gibi eserler aracılığıyla kültürel milliyetçilik yönelimlerinin kuruluş dönemine ışık tutması bakımından büyüktür. Sonuç olarak Kızıl Elma, Türk millî kimliğinin şiirsel bir manifestosu olarak Türk düşünce tarihinde kalıcı bir önem taşımaktadır.

Kaynakça :

  • The Editors of Encyclopaedia Britannica. (n.d.). Ziya Gökalp. Encyclopaedia Britannica. https://www.britannica.com/biography/Ziya-Gokalp
  • The Editors of Encyclopaedia Britannica. (n.d.). Kızıl Elma. Encyclopaedia Britannica. https://www.britannica.com/topic/Kizil-Elma
  • Gökçelik, Ş. B. (2021, 17 Eylül). “Kızıl Elma”yı nasıl anlamalıyız? Avrasya. https://avim.org.tr/yorum/KIZIL-ELMAYI-NASIL-ANLAMALIYIZ
  • Durdu, Z. (2023). Cumhuriyet’in sosyolojisini kurmak: Ziya Gökalp’te modernleşme ve kimlik. Bitig Edebiyat Fakültesi Dergisi, 3(6), 49–58.
  • Gökalp, Z. (2015). Kızıl Elma. Ötüken Neşriyat.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.