Mehmet Fuad Köprülü’nün İslam Ansiklopedisi Tarih Yazıları: Hanedanlar, İnsanlar ve Yerler Üzerinden Bir Tarihçilik İncelemesi


 

Kitabın Adı:
Mehmet Fuad Köprülü Külliyat 11Hanedanlar, İnsanlar ve Yerler - İslam Ansiklopedisi Tarih Yazıları   

Yazar             :
Mehmet Fuad Köprülü  

Sayfa:
416 
Cilt:
Ciltsiz 
Boyut:
14 X 21 
Son Baskı:
06 Ağustos, 2019 
İlk Baskı:
06 Ağustos, 2019 
Barkod:
9786050380361 
Kapak Tsr.:
Editör:
Kapak Türü:
Karton 
Yayın Dili:
Türkçe 
 
Orijinal Dili:

Orijinal Adı:
  




Mehmet Fuad Köprülü’nün İslam Ansiklopedisi Tarih Yazıları: Hanedanlar, İnsanlar ve Yerler Üzerinden Bir Tarihçilik İncelemesi

Mehmet Fuad Köprülü’nün Hanedanlar, İnsanlar ve Yerler Eseri Üzerinden İslam Ansiklopedisi Katkıları ve Tarih Yazımı Metodolojisi

Mehmed Fuad Köprülü, Türk edebiyat ve tarih yazımında kurumlaştırıcı bir figür olarak kabul edilir. 76 yıllık ömrünün yaklaşık 60 yılını yazılarına adayan Köprülü, arkasında 1500’ü aşkın kitap ve makale bırakmıştır. Köprülü’nün İslâm Ansiklopedisi’ne yaptığı katkılar da devasa boyuttadır; bu derlemedeki “Hanedanlar, İnsanlar ve Yerler” başlıklı cilt, İA’daki tarihî maddelerinden oluşmaktadır. Alfa Yayınları tarafından 2019’da yayımlanan bu 11. cilt, Köprülü Külliyatı’nın bir parçasıdır ve onun İA için yazdığı tarihî konulu çeşitli maddeleri bir araya getirir. Kitabın içeriğinde, Altaylılardan Harizmşahlara, Avşarlardan Halaçlara ve Artukoğullarına; Âşıkpaşazade’den Firuzşah Tuğluk’a; Cengiz Han’dan Baybars’a ve Beyhakî’ye; Babur’dan Alıncak Kalesi’ne kadar çok çeşitli hanedanlar, önemli şahsiyetler ve coğrafî terimler yer alır. Örneğin Köprülü, İA’nın 2. cildinde Beyhakî maddesini (Ali b. Zeyd el-Beyhakî biyografisi, C.6: 62-63) kaleme almış, aynı ciltte Baybars I başlıklı maddeye katkıda bulunmuş (C.5: 221-223). Ayrıca İA’nın 1. cildinde “Alıncak” adlı kaleyi tanıtan bir madde yazmıştır (Alıncak Kalesi, C.1: 302-304). Bu çeşitlilik, Köprülü’nün farklı çağlara, bölgelere ve disiplinlere uzanan ilgi alanlarını gösterir. Orhan Fuad Köprülü’nün de işaret ettiği gibi, Fuad Köprülü İA’ya yazdığı yazılarda çok değişik sahaları kapsayan uzmanca bir yaklaşım sergilemiş, esasında hep “esas noktalara temas” eden bir üslup kullanmıştır. Sonuç olarak, Hanedanlar, İnsanlar ve Yerler derlemesi, Köprülü’nün İslam Ansiklopedisi’ne sunduğu tarihsel katkıların önemli bir kısmını bir arada sunar.

Hanedanlar, Şahsiyetler ve Yer Adları Üzerine İncelemeler

Köprülü’nün İA’daki yazılarında öne çıkan konulardan ilki “hanedanlar” veya büyük tarihî topluluklardır. Kitapta adı geçen Harizmşahlar, Artukoğulları, Avşarlar, Halaçlar gibi isimler Orta Asya ve İran-Türkiye sahasında yaşamış Türk veya Türkleşmiş boyları ve devletleri ifade eder. Örneğin Harizmşahlar üzerine 1977’de İA için uzun bir madde hazırlamış (C.5/1: 264-295), doğu Türklerinin Anadolu ve Yakındoğu tarihi üzerindeki etkisini ele almıştır. Köprülü ayrıca Aşıkpaşazade gibi Osmanlı dönemi tarihçilerinin kadim eserleri, Beyhakî gibi medrese hocaları ve şairler, Cengiz Han gibi Türk-Moğol liderler hakkında da makaleler yazmıştır. Bu şahsiyet maddelerinde Köprülü, kaynak eserlerin özetleri ve eleştirel değerlendirmeleriyle Osmanlı Öncesi dönemden ilim ve kültür tarihine ilişkin kilit bilgileri sunar. Hanedanlar, İnsanlar ve Yerler kitabında ayrıca coğrafî isimlere dair maddeler de vardır; örneğin Köprülü’nün “Alıncak” (Nahçıvan sınırlarında tarihi bir kale) başlıklı İA maddesi bu derlemeye dâhil edilmiştir incelemeleri, sadece hânedan veya toplumsal gruplarla sınırlı kalmayıp, önemli olaylara sahne olmuş mekânları da kapsar. Özetle, Köprülü İslâm Ansiklopedisi’nde hanedan, şahıs ve yer maddelerinde olayların özünü aktaran titiz ve derli toplu yazılarıyla tarihî konuları ele almıştır.

Tarih Yazımı Metodolojisi

Köprülü’nün tarih yazımı, dönemin eski üsluplarından farklı olarak bilimsel ve bütüncül bir yaklaşıma dayanır. Nitekim modern Türk tarihçiliğinin kurucularından sayılan Köprülü, tüm çalışmalarında metodolojiyi önceleyen, bütüncül ve tekâmülcü bir bilim anlayışını esas almıştır. O, tarihi yalnızca hükümdarların veya saltanatların hikâyesi olarak değil, sosyal, hukuki, kültürel kurumları içine alan geniş bir çerçevede anlamaya çalışmıştır. Köprülü’ye göre tarih yazımında çalışılan konunun sınırları Orta Asya’dan Akdeniz’e, İslamiyet’ten Osmanlı modernleşmesine kadar genişleyerek yüzyıllık bir perspektif içermelidir. Bu bağlamda sosyal tarih anlayışını savunmuş; örneğin Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri adlı eserinde, sosyal ve hukuki kurumları İslam öncesinden başlayarak kronolojik bir yöntemle incelemenin gerekliliğini vurgulamıştır. Köprülü’nün metodolojisi, farklı disiplinlerin bulgularını bütünleştirerek çeşitli dönemleri kıyaslama imkânı sunar. Araştırmalarında genetik ve karşılaştırmalı yöntemleri de kullanmış, böylece bir kurumun gelişimini ve dış etkileşimlerini köklü biçimde ortaya koymaya çalışmıştır. Özetle Köprülü’nün tarih yazımı aşağıdaki özellikleri taşır:

  • Bütüncül (holistik) bilim anlayışı: Çalışmalarında tarih, edebiyat, sosyoloji, antropoloji gibi alanları iç içe ele almış.
  • Tekâmülcü yöntem: Tarihi, eski devirlerden başlayarak gelişimsel bir perspektifle yorumlamış.
  • Disiplinlerarası yaklaşıma öncelik: Diğer bilimlerden yararlanıp sosyal tarih eksenli, “herkesi kapsayan” bir anlayış benimsemiştir.
  • Zaman dizimsel inceleme: Tarihî konuları kronolojik sırayla, birbirinin devamı olarak değerlendirmiş (örn. Orta Asya’dan Anadolu’ya geçişi süreklilik içinde ele almıştır).
  • Ana fikirlere odaklanma: Konuşan metinlerin ayrıntılarından ziyade temel olgulara vurgu yapmış, sözlü aktarımı net ve akıcı tutmuştur.
  • Milli bilinç hedefi: Eserlerini Türk tarihinin bütüncül bir anlayışla yazılmasının gerekliliğini dile getirerek milletin tarih bilincini geliştirmeyi amaçlamıştır.

Bu özellikler, Köprülü’nün sistemli ve yenilikçi metodolojisinin yapı taşlarıdır. Orhan F. Köprülü’nün de belirttiği üzere, Fuad Köprülü İA’daki yazılarında “selahiyetle kalem kullanmış”, “hep esas noktalara temas” eden bir üslup geliştirmiştir. Yani araştırma boyunca derinlemesine okuma ve kaynak tarama yapmasına rağmen, okuyucuya aktardığı bilgileri özetleyerek ana hatlar üzerinde yoğunlaşmıştır. Böylece hem kaynak metinleri zengin şekilde incelemiş, hem de okuyucuya konunun can alıcı yönlerini sunmuştur. Sonuç olarak Köprülü’nün tarih metodu, genç Türkiye’de bilimsel tarih yazımını şekillendiren bütüncül ve disiplinlerarası bir yaklaşım olarak öne çıkar.

Etkiler: Dönemsel Tarihçilikten Modern Anlayışa

Köprülü’nün yazıları, dönemin tarihçileri ve sonraki nesiller üzerinde büyük etki yaratmıştır. Bir yandan Osmanlı sonrası Türk tarihçilik geleneğini “tekâmülcü sosyal tarih” anlayışıyla dönüştürmüş, öte yandan modern tarih bilincinin temellerini atmıştır. Onun döneminde hâkim olan yönetici/saltanat merkezli tarih anlayışının yerini milletin tümünü kapsayan sosyal tarih anlayışı almıştır. Köprülü, Balkan Savaşları gibi yakın dönemin travmalarından bile Türkiye’nin kültürel mirasını derlemeyi önererek (bkz. Balkan Savaşları’nda kültür arşivleme), tarihçiliği toplumun her kesimini ilgilendiren bir faaliyet olarak görmüştür. Dönemsel tarihçilik açısından, Köprülü hem Osmanlı ile öncesini karşılaştırmış hem de yeni Cumhuriyet tarihçiliğine yeni kuramsal çerçeveler kazandırmıştır. Kendinden önce gelen kaynaklar üzerinde titizlikle çalışarak medrese, vakıf, legal metinler gibi alanlarda vakıa temelli bilgiler toplamış, toplumsal kurumları ekonomiye, hukuka ve kültüre dayandırarak ele almıştır. Bu yaklaşım, Türkiye’deki tarih çalışmalarında o güne dek nadiren gözlenen bir bütünlüktür. Ayrıca Köprülü’nün çalışmalarında ulusların oluşumunda tarih şuurunun rolüne verilen önem de dönemin üst aklı tarafından benimsenmiştir.

Modern Türk tarih anlayışı üzerinde Köprülü’nün en kalıcı etkisi, Türkiye’deki millî tarih bilincini güçlendirmesi olmuştur. Köprülü, Türklerin Orta Asya’dan bu yana devamlı bir medeniyet geleneği olduğuna vurgu yaparak halkı tarihle ve Türklükle övündürmeyi hedeflemiştir Bu bakışla yazdığı eserler, Cumhuriyet’in inşa sürecinde ortak değerlerin oluşturulmasına katkı sağlamıştır. Hatta UNESCO, onun 50. ölüm yıldönümü münasebetiyle 2016–2017’yi “Fuad Köprülü Yılı” ilan ederek, onun mirasını tescillemiştir. Köprülü’nün metodolojik yaklaşımı, Türk tarihçiliğinde 20. yüzyılın ortalarından itibaren egemen olacak sosyal tarih anlayışına zemin hazırlamış, sonraki tarihçiler bu çizgiyi geliştirerek takip etmiştir. Bu sayede, bugün Türkiye’de tarih bilimi sadece kronolojik olay listesi değil, toplumun kültürünü ve kurumlarını içeren kapsamlı bir disiplin olarak görülmektedir; bu dönüşümün öncü ismi Fuad Köprülü’dür.

Sonuç olarak, Hanedanlar, İnsanlar ve Yerler adlı eser, Köprülü’nün İslam Ansiklopedisi’ne sunduğu tarihî yazıların bir özeti niteliğindedir. Eserdeki maddeler, onun tarih bilimine bakışının ve metodolojik yeniliklerinin örnekleridir. Köprülü, bu yazılarda hanedanlıklar, önemli şahsiyetler ve yerler hakkında kapsamlı özetler sunmuş; kullandığı bütüncül-usullü yaklaşım ve vurguladığı millî şuur anlayışıyla hem çağdaş tarih yazımına hem de sonraki kuşakların tarih perspektifine önemli katkılarda bulunmuştur.

Kaynakça (APA):

  • Arslan, M., & Çelebi, M. Ş. (2018). Kültür araştırmalarında yüz yıllık ufuk: Fuat Köprülü ve metodolojisi. Kültür Araştırmaları Dergisi, 11(1), 20-34.

  • Ayan, M. (2011). Türk tarihçiliğinde sosyal yaklaşımın önderi Fuat Köprülü. Belleten, 75(270), 85-108.

  • Bostan, İ. (1989). Alıncak. TDV İslâm Ansiklopedisi (1. basım), cilt 1, 302-304.

  • Köprülü, M. F. (2019). Hanedanlar, İnsanlar ve Yerler: İslam Ansiklopedisi Tarih Yazıları (E. Çakmakçıoğlu, Yön.). İstanbul: Alfa Yayınları.

  • Kopraman, K. Y. (1992). Baybars I. TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt 5, 221-223.

  • Tok, E. (1992). Beyhakî. TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt 6, 62-63.




Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.