Ziya Gökalp’in Altın Işık Eseri Üzerine Akademik İnceleme


Altın Işık


Yayına Hazırlayan
:
Dr. Ali Duymaz
Stok Kodu
:
9786051553108
Boyut
:
12 cm x 19,5 cm
Sayfa Sayısı
:
240
Basım Yeri
:
İstanbul
Baskı
:
8
Basım Tarihi
:
Aralık 2024
Resimleyen
:
Zafer Yılmaz
Kapak Türü
:
Karton
Kağıt Türü
:
52 gr Holmen
Dili
:
Türkçe


Ziya Gökalp’in Altın Işık Eseri Üzerine Akademik İnceleme

Ziya Gökalp’in Altın Işık Eseri Üzerine Akademik Analiz

Giriş

Ziya Gökalp (1876–1924), Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş döneminden Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına dek etkili olmuş bir düşünürdür. Türkçülük akımının teorisyeni olarak halk kültürüne önem vermiş, “hars” kavramıyla millî kültürü özlenen temel unsur saymıştır. 1923’te yayımlanan Altın Işık, Gökalp’in çocuklara yönelik halk masallarını derleyip yeniden düzenlediği bir eserdir. Yaklaşık 200 sayfalık kitaptaki on iki metnin yedisi manzum, dördü mensur, biri ise sahne oyunudur. Bu analizde Altın Işık üzerinden Gökalp’in halk edebiyatına ve millî eğitime bakış açısı ele alınacak; masalların millî kültür, çocuk eğitimi ve Cumhuriyet dönemi politikalarıyla ilişkisi tartışılacaktır.

Gökalp’in Halk Edebiyatına Yaklaşımı

Gökalp, halk ve gelenek kavramlarını birbirinden ayırmaz; halkı kültürün yaratıcısı olarak görür. Ona göre geleneği yaratan ve sürdüren milletin kendisidir, bu bağlamda masallar, efsaneler, atasözleri, türküler ve destanlar halkın sözlü geleneğinin temel parçalarıdır. Bu anlayışla, Gökalp halk edebiyatı ürünlerini anane (geleneğin) bir dalı olarak kabul etmiş; mit ve menkıbeleri dinsel geleneğin, masal, efsane, manileri, halk türkülerini ise edebî geleneğin örnekleri saymıştır. Bu yaklaşım, halk masallarının dönüştürülüp yazıya geçirilmesi yönündeki çalışmalarında da görülür. Örneğin, manzum olarak hazırladığı Alageyik masalı ile folklorik anlatıyı şiirsel dille yeniden işleyerek sunmuştur. Zherdieva ve Dalkılıç’a göre Gökalp, masallarında halk masallarının olay örgüsü ve üslubunu folklorik ögelerle beraber kendi yenilikçi yorumlarıyla harmanlamış; böylece gerçekliği metaforik biçimde yansıtırken milliyetçi bir bilinç aşılamıştır. Altın Işık’taki metinleri incelerken de Gökalp’in halk edebiyatından beslendiği, ama biçim ve içerikte özgün bir edebî tutum benimsediği görülür. Derlediği masalları, özgün söyleniş biçimlerini koruyacak şekilde (masalcının ağzından çıkan her kelimeyi aynen kaydederek) toplamış ve bunları Batı etkisinden uzak, millî üsluba uygun dil ve hece ölçüsünde düzenlemiştir.

Millî Kültür ve Kimlik İnşasında Halk Hikâyeleri ve Şiirlerin Rolü

Gökalp’e göre bir milletin kimliğini belirleyen en temel dayanak tarih ve kültürdür. Halk hikâyeleri ve şiirleri, milletin ortak değerlerinin taşındığı evrensel anlatılardır. Gökalp, etnografyanın kaynakları arasında şarkılar, destanlar, masallar, bilmeceler, atasözleri, örf ve adet gibi halk kültürü ögelerini saymış; bu öğelerin “millet kavramının ortak öğelerini gün yüzüne çıkardığını” vurgulamıştır. Başka bir ifadeyle, halk masalları ve manzumeleri milletin kolektif bilinç ve duygularını yansıtan belgeler olarak görmüştür. Bu anlayışın bir sonucu olarak Gökalp, edebiyatın halktan alınması gerektiğini savunmuş; Türk edebiyatının yükselmesi için “iki ‘müzeden’ terbiye görmesi” gerektiğini belirtmiştir. Bunlardan ilki halk edebiyatı, ikincisi Batı edebiyatı müzesidir.

Altın Işık’ta yer alan masal ve şiirlerde bu millî bilinç açıkça görülür. Eserlerde, Türkçülük idealini, kahramanlık ve doğruluk değerlerini yücelten temalar öne çıkar. Örneğin “Kızıl Elma” masalında Turan ülküsü sembolik anlatımla işlenir, “Tembel Ahmet” ile “Küçük Şehzade” gibi masallarda çalışkanlık ve dürüstlük öğütlenir. Gökalp’in masal ve şiirlerindeki kahramanlar genellikle zulme karşı direnen, vatanına bağlı kişiler olup, toplumsal birlik ve dayanışma vurgulanır. Bu öğretiler, dönemin çok uluslu Osmanlı toplumu yerine tek ulus Türk kimliğinin kurulması fikriyle örtüşür. Dolayısıyla halk hikâyeleri ve şiirleri, Gökalp’in millî kimlik inşası stratejisinde taşıyıcı bir rol oynamıştır.

Çocuk Eğitimi ve Milli Terbiyede Masal ve Şiirin İşlevi

Gökalp, çocukların eğitimi ve terbiye edilecek ilk nesil olarak yetişmesinde masal ve şiirin önemine inanmıştır. Kızı Türkan’a yazdığı mektupta “Ona vermek istediğiniz dersleri masallarla anlatabilirsiniz… masallarla vereceğiniz dersleri anlayabilir” diyerek masalın ahlâkî ders verme gücünü vurgulamıştır. Simsek’e göre Gökalp, öncelikli amacının “poetik değeri yüksek şiirler yazmak değil, nazım aracılığıyla çocuklara olumlu duygu, düşünce ve davranışlar kazandırmak” olduğunu belirtirt. Bu bağlamda eserlerinde çocuklara milli değerleri ve vatan sevgisini masal ve şiirle aşılamayı hedeflemiştir. Örneğin Kurtuluş Savaşı dönemine ait olayları çocuklara tanıtmak amacıyla yazdığı “Kurt ile Ayı”, “Şehid Duası”, “Asker Duası”, “Türk’ün Tufanı” gibi şiirler bulunur. Simsek ayrıca Gökalp’ın çocuk şiirlerinde millî hece vezninin kullanılmasını teşvik ederek, eğitimcilerin milli ölçülerle şiir yazmasını sağladığını kaydeder. Bu yönelimler, Cumhuriyet’in milli eğitim ilkeleriyle paraleldir; Gökalp’ın çocuk edebiyatı anlayışı, toplumun geleceği olarak gördüğü nesle millî kimlik ve ahlâk kazandırma çabasını yansıtır.

Altın Işık’taki Temalar ve Döneminin Sosyo-Politik Yapısı

*Altın Işık’taki masal ve hikâyeler dönemin siyasal ve kültürel atmosferiyle doğrudan ilişkilidir. Örneğin Gökalp, Turan ülküsünü sembolik olarak işleyen “Kızılelma” ve “Alageyik” masallarında, Türk milletini yücelten mitolojik temalara yer vermiştir. “Ülker ile Aydın” gibi eserlerde de göçebe hayatın mistik kodlarıyla Türk ulusunun tarihî destanları örtüştürülür. Gökalp ayrıca vatan sevgisini işleyen anlatılar kaleme almış; İşgal altındaki şehirlerin kurtarılışını konu alan “Kolsuz Hanım” masalı İzmir ve Edirne işgallerine sembolik gönderme yapar. Çocuklara vatan ve millete bağlılık duygusu kazandırmak amacıyla yazdığı diğer eserleri arasında “Kurt ile Ayı”, “Şehid Duası”, “Türk’ün Tufanı” gibi konular da sayılabilir. Bu eserlerde dönemin mücadele ruhu, kahramanlık ve fedakârlık mesajları öne çıkar; Erzurum Kongresi’nden İstiklal Marşı’na dek Cumhuriyet’in kuruluş değerleri masal diliyle aktarılır. Dolayısıyla Altın Işık’ta işlenen temalar, Gökalp’in yaşadığı dönemdeki millî mücadele ve siyasi dönüşümlerin çocuklara yönelik edebî bir izdüşümüdür.

Masal Dili ve Şiir Estetiği

Gökalp’in masal ve şiir estetiğinde Türk halk edebiyatı geleneği ile modernleşme anlayışı iç içedir. Çalışmalarında millî ölçü olarak hece veznini benimsemiş; halk şiirinin düzen ve ahengin Türk’ün karakterine uygun olduğunu savunmuştur. Gerçekten de Altın Işık’ta pek çok manzum eser hece ölçüsü ile yazılmıştır. Gökalp, halk masallarının ve halk şiirinin estetik gücüne dikkat çekmiş, bu eserlerin “Türklerin estetik sahasında büyük bir kabiliyete” sahip olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda bu güzelliğin geçmişte yeterince geliştirilmediğini; Osmanlı dönemindeki bazı sanatkârların ihmali nedeniyle Avrupa etkisinden mahrum kaldığını vurgulamıştır. Metinlerinde zengin kurgular ve anlatım örnekleri kullanan Gökalp, sıfatlı, canlı anlatımıyla masallara masalsı bir hava katmış, çocuk dilinin doğal akıcılığını bozmamaya özen göstermiştir. Eserlerinde üçüncü şahıs anlatıcı kullanarak olaylara müdahil olmadan masalın bütünleyici bir unsuru gibi yer almış ve masalın sihirli atmosferini korumuştur. Genel olarak Gökalp’in masal dili sade, ana fikri destekleyici metaforlarla zenginleştirilmiş; şiirsel anlatımı ise millî duygu ve coşkuyu estetize edecek bir üslup taşımıştır.

Cumhuriyet Dönemi Kültür Politikalarıyla Bağlantılar

Gökalp’in düşünceleri, Cumhuriyet’in kültür ve eğitim politikalarının şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Özellikle Harf Devrimi, Dil Devrimi ve halk kültürüne değer veren yeni politikalar, onun “hars ve medeniyet” ayrımına dayalı milli kültür tasavvuruna paraleldir. Metin buna şöyle işaret eder: “Gökalp’in fikirleri, Cumhuriyet döneminde eğitim, kültür politikaları ve milli kimlik inşası üzerinde derin etkiler bırakmıştır”. Atatürk devrimi, dilin sadeleştirilmesi ve “Halk Edebiyatı”na sahip çıkılması gibi uygulamalar, Gökalp’in yükselen Türk milliyetçiliği projesinin pratik yansımalarıdır. Ayrıca Gökalp’in ileri sürdüğü Batıya yönelik bir edebiyat-yenilenme ve öte yandan halk kültürüne dönüş programı, Türkiye’de “İki Çatı Altında Türk Edebiyatı” vizyonu olarak gelişen kültür politikasına da referans olmuştur. Sonuçta Altın Işık gibi eserler, Cumhuriyet’in genç kuşaklarına millî kimlik aşılamayı amaçlayan ideolojik birer araç olarak değerlendirilebilir.

Sonuç

Ziya Gökalp’in Altın Işık eseri, millî kültür ideolojisinin çocuklara aktarımındaki işlevi ve halk edebiyatı görüşünün pratiğe dökümü bakımından önemli bir örnektir. Gökalp, halk edebiyatını Türk millî kimliğinin temellerinden biri saymış; çocuk edebiyatını bu kültürel mirası gelecek kuşaklara ulaştırmanın bir yolu olarak görmüştür. Masal ve şiirlerinde yücelttiği değerler, Türkiye Cumhuriyeti’nin erken döneminin eğitim ve kültür politikalarıyla yakın ilişkili olup, onun fikirlerinin uzun vadeli etkilerini ortaya koyar. Bu analizde Gökalp’in Altın Işık’a yüklediği anlam, halk edebiyatına yaklaşımı, millî kültür inşa etme gayreti ve çocuk terbiyesi anlayışı bütünsel biçimde ele alınmıştır. Sonuç olarak, Gökalp’in masal dili ve estetik tercihleri; dönemin sosyo-politik çerçevesi ve Cumhuriyet’in kültür idealleri ile tutarlı bir bütünlük sergiler.

Kaynakça (APA stili)

  • Ateş, M. (2006). Ziya Gökalp ve Çocuk Edebiyatı. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (14), 95-114.
  • Filizok, R. (2013). Ziya Gökalp’in “Halk” ve “Halkbilimi” Terimlerine Bakışı. Milli Folklor Dergisi, 25(99), 93-107.
  • Metin, O. (2024). Ziya Gökalp ve Türk Milliyetçiliğinin Oluşumu: İdeoloji, Kimlik ve Kültürün Kesişim Noktaları. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 26(“Ziya Gökalp ve Sosyoloji Sempozyumu Özel Sayısı”), 245-259.
  • Simşek, T. (2024). Çocuk Edebiyatımızda Bir Öncü: Ziya Gökalp. Türk Dili Dergisi, 2024(430), 25-32.
  • Zherdieva, A., & Dalkılıç, L. Ç. (2024). Oğuz Tansel’in Eserleri Üzerinden Edebi Masal Teorisi. Türk Folkloru Araştırmaları, 368, 57-75.
  • Ziya Gökalp. (1923). Altın Işık (Yayımlanmamış çocuk masalları). (Fevziye A. Tansel, Haz., 2. bs., 1970). Türk Tarih Kurumu Basımevi. (Orijinal yayın 1923).




Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.