Mehmet Fuad Köprülü ve İslam Medeniyeti Tarihi Üzerine Yüksek Lisans Düzeyinde Bir İnceleme
Kitabın Adı:Mehmet Fuad Köprülü Külliyat 2 İslam Medeniyeti Tarihi Yazar :Mehmet Fuad Köprülü
Sayfa:550 Cilt:Ciltsiz Boyut:14 X 21 Son Baskı:29 Aralık, 2020 İlk Baskı:07 Mayıs, 2014 Barkod:9786051068756 Kapak Tsr.:Editör:Seda Çakmakçıoğlu Şan Kapak Türü:Karton Yayın Dili:Türkçe Orijinal Dili:
Orijinal Adı:
Mehmet Fuad Köprülü ve İslam Medeniyeti Tarihi Üzerine Yüksek Lisans Düzeyinde Bir İnceleme
Giriş
Mehmed Fuad Köprülü’nün İslam Medeniyeti Tarihi adlı eseri, aslında Wilhelm Barthold’un “Kultura Musul’manskava”sının Türkçe’ye uyarlanmış ve zenginleştirilmiş bir versiyonudur. Köprülü, İslam tarihini öğrenme ihtiyacını karşılamak üzere Barthold’un sunduğu genel tarihi çerçeveye kendi ekleme ve düzeltmelerini yaparak daha kapsamlı bir eser ortaya koymuştur. Özellikle eserin girişinde vurgulandığı gibi, İslam kültürünün başlangıçta İran ve Yunan uygarlıklarıyla etkileşimlerinin sonuçlarına yoğunlaşılıp, olgunluk dönemindeki Türk etkisi detaylandırılmıştır. Bu akademik yazıda, Köprülü’nün tarih anlayışı ve metodolojik yaklaşımı ile “medeniyet” kavramına bakışı ön plana çıkarılacak; eserde ele alınan İslam’ın doğuşu ve yayılışı, kültürel kurumlar (ilim, hukuk, sanat) ve toplumsal yapılar (şehirleşme, sosyal sınıflar, din-siyaset ilişkisi) konuları derinlemesine incelenecektir. Son olarak, Köprülü’nün bu alanlardaki katkıları, Osmanlı entelektüel tarihi ile modern tarih yazımı bağlamında değerlendirilecektir.
Kuramsal Çerçeve
- Mukayeseli ve Genetik Yaklaşım: Köprülü, İslam medeniyetine dair araştırmalarda İslam topluluklarının kurumlarını mukayeseli bir yöntemle incelemenin önemine dikkat çeker. O’na göre medeniyet tarihini “genetik tarzda” ele almak, yani bir sosyal müessese veya kültürel olgunun kökenlerinden günümüze kadar bütüncül bir seyir izlemesi, onun gerçek mahiyetini anlamada en isabetli yoldur. Bu bakış açısı, eserin bütününü kapsayan bir zaman şeridi içinde sosyal ve kültürel kurumların organik gelişimini arka planıyla birlikte değerlendirmeyi önceler. Barthold’un eserine de değindiği üzere, kültür hayatı yapay bölümlere ayrılmadan “bir totalite” olarak ele alınır. Köprülü, bu noktada çağdaş bir tarihi zihniyet benimsediğini vurgular; sosyal hayatın organik bileşimine uygun olarak tarihî sentezlerin kurumları ayırmaksızın bütüncül olması gerektiğini savunur.
- Bilimsel ve Eleştirel Metod: Köprülü’nün tarih anlayışının temelinde bilimsel nesnellik ve kaynakların eleştirel kullanımı yatar. O, çalışmaları sırasında kaynakların tenkitli bir şekilde ele alınmasının önemini vurgulamış; tarihî olguları yorumlarken kişisel ve ideolojik önyargılardan uzak durmayı esas kabul etmiştir. Bu amaç doğrultusunda eserin ikinci bölümünü “İzahlar ve Düzeltmeler”e ayırmış, öğrencilere ve araştırmacılara konuyla ilgili özet bibliyografik yönlendirmeler sunmuştur. Sonuçta bu eklemeler yalnızca genel bilgi vermekle kalmaz, İslam ve Türk tarihi alanında derinleşmek isteyenlerin doğru kaynaklara ulaşmalarına rehberlik eder. Bir başka ifadeyle, Köprülü tarih çalışmalarını bir eleştiri süzgecinden geçiren, bilimsel mantık çerçevesinde geliştirilmiş bir yöntem benimsemiştir.
- Millî Perspektif ve Eleştirel Durum: Köprülü’nün çalışmalarının genel amacı, Batı dünyasının Türklüğe dair taraflı kanaatlerini düzelterek Türk-İslam medeniyetini objektif bir bakışla ortaya koymaktır. Barthold’un eserinde de altını çizdiği gibi, bu dönem dünya medeniyet yazımında Türklere olumsuz önyargılar hâkimken Köprülü bu olumsuz yaklaşımlara karşı çıkmış ve Türklerin İslam uygarlığındaki rollerini bilimsellik çerçevesinde vurgulamıştır. Ayrıca eser, tarihçi zihniyetin romantik milliyetçilikten uzak, nesnel bir yöntemle icra edilmesi gerektiğine vurgu yapar. Köprülü, Türk tarihçilerinin aşırı romantik yorumlarına karşılık eleştirel ve mantıklı yöntemlerin tarih yazımında egemen olmasını savunmuştur. Bu bağlamda, hem medeniyet kavramına bütüncül yaklaşımı hem de Osmanlı tarihini yeniden ele alış biçimi, onun döneminde Türkiye’deki entelektüel gelişmelerin ayırt edici özelliklerindendir.
Tematik Analiz
-
İslam’ın Doğuşu ve Yayılışı: Köprülü’nün İslam Medeniyeti Tarihi kitabının erken bölümlerinde İslam’ın doğuşu teolojik bir anlatımdan ziyade çevresel ve tarihî etmenler bağlamında ele alınır. Eserin içeriğine göre (Barthold’un kurgusu izlenerek) Hristiyanlık ve İran medeniyetinin İslam öncesi dönem üzerindeki etkisi vurgulanır; halifeliğin kuruluşuyla İslam kültürünün kökenleri ve Abbâsîler’in Altın Çağı anlatılır. Örneğin geçiş dönemlerinde Arap fetihleri ve İslam’ın yeni coğrafyalara yayılışı Halifelik başlığı altında işlenmiş, Medine-Bağdat hattında yeni kurulan şehirlerin yaşamı ile İran ve Türkistan’daki erken İslam şehirleşmesi tartışılmıştır. Yani Köprülü’ye göre İslam’ın yayılışı klasik inanç anlatısından çok, Mekke’den Şam ve Basra’ya uzanan fetihler ile sosyo-ekonomik ilişkiler ekseninde değerlendirilmelidir. Kitabın devam eden bölümlerinde Abbâsî sarayının zenginleşmesi, bilimsel tercüme faaliyetleri ve yönetim düzeni gibi faktörlerin İslam medeniyetinin yayılmasına katkısı irdelenmiştir.
-
Kültürel Müesseseler (İlim, Hukuk, Sanat): Köprülü eseri genel hatlarıyla bütüncül bir medeniyet tarihi olarak kaleme aldığından, ilim, hukuk ve sanat kurumlarını ayrı ayrı bölümlerde sunmak yerine bir arada değerlendirmiştir. Bununla birlikte, metnin içeriğinden hareketle, İslam dünyasındaki bilimsel faaliyetlere önemli yer verildiği görülür. Özellikle Abbâsîler döneminde kurulan tercüme merkezleri ve IX–XI. yüzyıllarda İslam ilminin gelişimi ayrıntılı biçimde ele alınmıştır. Eserde, medreselerdeki eğitimden astronomi, tıp ve matematikteki ilerlemelere kadar pek çok ilmi gelişme anlatılır; Selçuklu ve Osmanlı dönemindeki önemli müderrislere ve müstesna ilim talebelerine referans verilir. Hukukî açıdan ise fıkıh okulları, şeriat makamları ve vakıf teşkilatı gibi müesseselerin tarihî önemi üzerinde durulur. Köprülü, Osmanlı öncesi İslam toplumlarındaki fetva ve kadılık kurumlarını tanıtırken, Osmanlı’da kanunnameler ve şeyhülislamlık gibi özgün yapıları da medeniyetin ayrılmaz parçası olarak değerlendirir. Sanat dalında ise mimarlık ve edebiyat örneklerine vurgu yapılmıştır. Örneğin eserin Osmanlı medeniyeti bölümünde Mimar Sinan, Katip Çelebi ve Evliya Çelebi gibi şahsiyetler, dönemin kültürel üretkenliğinin göstergeleri olarak anılmıştır. Dolayısıyla Köprülü, bilimsel bilgi birikimi, hukukî düzen ve sanatsal yaratıcılığı İslam medeniyetinin merkezi unsurları olarak kavramış; bunların gelişimini, ilgili metinlerinde tarihsel bir perspektifle bütün halinde sunmaya çalışmıştır.
-
Toplumsal Yapılar (Şehirleşme, Sosyal Sınıflar, Din-Siyaset İlişkisi): Köprülü’nün çalışmasında İslam toplumlarının yapısı ve sınıf mücadeleleri de önemli temalar arasında yer alır. Eserde Selçuklu dönemi medeniyetinin parlak gelişimi anlatılırken, bu gelişimin toplumsal sonuçları olan mezhep kavgaları ve farklı sosyal sınıflar arasındaki çatışmalar ele alınmıştır. Örneğin “Mezhep münakaşeleri, sınıf kavgaları” başlıklı bölümlerde dini ve iktisadî rekabetin sosyal gerilimlere nasıl dönüştüğü analiz edilmiştir. Ayrıca şehirleşme olgusu büyük özenle incelenmiştir: Halifelik devrinde kurulup büyüyen Bağdat, Kufe, Basra gibi yeni İslam şehirleri ve bu kentlerin ticari yollar üzerindeki gelişimi detaylandırılmıştır. Ticaret yolları, vergiler ve sulama projeleri gibi iktisadî konular da şehir hayatının ilerlemesinde rol oynamış meseleler olarak tartışılır. Din ve siyaset ilişkisine gelince, Köprülü Osmanlı İmparatorluğu’nun dinî-idari yapısını inceleyen bölümler de kaleme almıştır. Örneğin Osmanlıların dinî ve idari siyaseti başlığı altında, padişah-ulema ilişkileri ve vakıf sisteminin siyasal işlevleri ele alınmıştır. Her ne kadar Barthold’un orijinal metninde Osmanlı dönemi ayrıntıları sınırlı kalsa da (Köprülü bu konuda bazı genel değerlendirmelere yer vermiştir), Köprülü bu temayı kendi ek bölümlerinde genişletmiş; dinle devlet yönetimi arasındaki bağları araştırmıştır. Sonuç olarak, şehirleşme süreci, sınıfsal dinamikler ve din-siyaset etkileşimi Köprülü’nün analizlerinde medeniyet tarihinin ayrılmaz bileşenleri olarak ele alınmıştır.
Sonuç
Mehmed Fuad Köprülü’nün İslam Medeniyeti Tarihi, Osmanlı entelektüel tarihinin en özgün örneklerinden biri olmuştur. Köprülü, tarih yazımında eleştirel, objektif ve bilimsel yöntemi ön plana çıkarmış; eseriyle hem İslam medeniyetini tarih sahnesinde genetik bir anlayışla bütüncül biçimde yorumlamış hem de Türk tarihçiliğine çağdaş bir perspektif kazandırmıştır. TDV İslâm Ansiklopedisi de belirttiği gibi, Köprülü’nün Türk-İslam uygarlığının çeşitli meselelerine hâkimiyeti esere ayrı bir değer katmış; çalışmaları Batı dünyasındaki olumsuz görüşlere karşı dengeli bir duruş sergilemiştir. Bugün Köprülü’nün mirası, Osmanlı tarihine sosyo-kültürel bir derinlik kazandırması ve millî tarih bilincine bilimsel bir temel sunmasıyla değerlidir. Çalışmaları, yanlış tarih anlatılarını eleştirel yöntemlerle düzeltme çabasıyla Osmanlı entelektüel hareketlerinde belirgin bir yer tutar; modern tarih yazımında ise tarihî olayları sosyo-ekonomik, kültürel bağlamında yorumlayan bir geleneğin öncüsü olmuştur.
Kaynakça (APA)
- Akün, Ö. F. (2003). Mehmed Fuad Köprülü. Diyanet İslâm Ansiklopedisi. Erişim 05 Eylül 2025, from https://islamansiklopedisi.org.tr/mehmed-fuad-koprulu
- Köprülü, M. F. (1940/2014). İslam Medeniyeti Tarihi (M. Ç. Şan, haz.). Ankara: Alfa Yayıncılık.
- Yetim, F. & Söylemiş, A. (2023). Türkiyat Mecmuasına Göre Mehmet Fuat Köprülü’nün Tarih Anlayışı. ESOGÜ Tarih Dergisi, 6(2), 60-83. (Eskişehir Osmangazi Üniversitesi)
Leave a Comment