John Freely’nin Homeros İçin Bir Gezi Rehberi Üzerine İnceleme


 

Kitabın Adı:
Homeros İçin Bir Gezi Rehberi 
Yazar             :
John Freely
Çevirmen:
Sayfa:
352 
Cilt:
Ciltsiz 
Boyut:
13,5 X 21 
Son Baskı:
10 Ekim, 2018 
İlk Baskı:
10 Ekim, 2018 
Barkod:
9786051716701 
Kapak Tsr.:
Editör:
Kapak Türü:
Karton 
Yayın Dili:
Türkçe 
Orijinal Dili:
İngilizce 
Orijinal Adı:
The Western Shores of Turkey: Discovering the Aegean and Mediterranean Coasts   


John Freely’nin Homeros İçin Bir Gezi Rehberi Üzerine İnceleme

Giriş

John Freely (1926–2017), İstanbul Boğaziçi Üniversitesi’nde uzun yıllar fizik profesörlüğü yapmış, Türkiye, Yunanistan, tarih ve bilim tarihi üzerine 60’tan fazla popüler kitap yazmış bir yazardır. Boğazici Üniversitesi’nde fizik alanında akademisyen olarak çalışmasının yanı sıra, İstanbul ve Ege coğrafyası üzerine yazdığı eserlerle tanınır. Homeros İçin Bir Gezi Rehberi: Türkiye ve Akdeniz Boyunca Odysseus’un İzinde (İng. A Travel Guide to Homer) adlı eseri, İlyada ve Odysseia destanlarının izini sürerek Türkiye’nin batı kıyılarını gezen bir yolculuk sunar. Kitap, Troya Savaşı’ndan sonra efsanevi kahraman Odysseus’un evine, İthake’ye dönüş yolculuğunu anımsayarak Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyıları boyunca bir gezinti rehberi olmaya amaçlamaktadır. Freely bu eserinde Homeros’un epik şiirlerindeki mekânları, antik kent kalıntılarını, coğrafi konumları ve mitolojik anlatıları birleştirerek kültürel-tarihî bir seyahat kılavuzu oluşturur. Buradaki bağlam, Anadolu’nun hem Asya hem Avrupa kültürünü buluşturan, antik çağlardan günümüze uzanan çok katmanlı tarihidir: Homeros’un destanlarının geçtiği bölgeler (Troya, İyonya kıyıları, Trakya, Sakız Adası vb.) Anadolu’nun antik coğrafyasına dahildir. Bu bağlamda kitap, günümüz okuyucusuna Homeros’un şiir dünyasını Anadolu haritasında gezdirerek sunmayı hedefler.

Literatür Arka Planı

Anadolu’nun tarihî coğrafyası, antik kaynaklarca sıkça incelenen bir konudur. Özellikle Roma İmparatoru Tiberius döneminden kalma jeograf Strabon’un Geographika eseri, ülkemizin antik dönem coğrafyasını anlamada başvurulan temel kaynaklardan biridir. Strabon’un Anadolu coğrafyası kitabının XII–XIV. ciltleri Anadolu’daki antik uygarlıklarla ilgili ayrıntılar içerir ve eserin felsefi bir ansiklopedi hüviyeti vardır. Örneğin Türkiye’nin eski coğrafya çalışmaları incelenirken Strabon’un anlatımları ilk sırada anılır; Adnan Pekman çevirisiyle günümüz Türkçesine kazandırılan bu eser, Anadolu’nun antik kentlerinin konumlarına ilişkin önemli bilgiler verir.

Homeros destanlarının coğrafî yerleri ile ilgili akademik tartışmalarda ise destandaki olayların Yunanistan ve Anadolu sınırları içindeki coğrafyalara ait olduğu kabul edilir. Homeros’un doğum yeri tam bilinmese de birçok akademisyen, İlyada ve Odysseia’nın Anadolu kıyılarındaki İyonya, Trakya veya Sakız Adası gibi bölgelerden birinde kurgulanmış olabileceğini öne sürer.

Ege ve Akdeniz kıyılarındaki arkeolojik çalışmalar da bu coğrafyanın tarihî önemini ortaya koyar. Örneğin Batı Anadolu sahillerinde Troya, Assos, Efes, Knidos gibi sayısız antik kent kalıntısı tespit edilmiştir. Çanakkale’deki Troya höyüğü, 3000–500 BC aralığında kesintisiz yerleşim görmüş; Homeros’un İlyada destanına konu olan Troya Savaşı’nın mekânı olarak kabul edilir. Assos (Behramkale), M.Ö. 7. yüzyılda kurulmuş bir liman kenti olup Athena Tapınağı gibi Arkaik döneme tarihlenen yapılara sahiptir. Datça Yarımadası’ndaki Knidos Antik Kenti ise Karya bölgesinin önemli bir Dor koloni merkezidir. Bu arkeolojik kalıntılar, Anadolu kıyılarının kültür tarihindeki sürekliliği göstermektedir.

Modern gezi yazarlığı bağlamında ise John Freely’nin eserleri, Türkiye’yi antik ve kültürel yönleriyle tanıtan popüler kaynaklar arasında sayılır. Freely, Strolling Through Istanbul (1972) gibi eserleriyle başlamış ve İstanbul ile Ege bölgesi üzerine gezi rehberleri yazmıştır. Yeni kitabında ise kültürel ve mitolojik bir perspektiften seyahate çıkmaktadır. Yani çalışma, hem antik kaynaklardan (Homeros, Strabon vb.) hem de arkeolojik buluntulardan yararlanırken, bir yandan da güncel coğrafya ve seyahat bilgilerini harmanlayan çok disiplinli bir literatür arka planına dayanır.

Ana Temaların İncelenmesi

  • Homeros’un izinde Anadolu kıyılarındaki duraklar (Troya, Assos, Efes, Knidos vb.): Freely, Odysseus’un rotasını izleyerek Batı Anadolu’daki antik kentleri anlatır. Örneğin Troya, 3000–500 BC tarihli on katlı bir uygarlık yerleşimidir; Homeros’un anlattığı Troya Savaşı’nın sahnesi olarak öne çıkar ve 1871’den itibaren Schliemann, Korfmann gibi arkeologlarca kazılmıştır. Assos Antik Kenti, Ayvacık’ın Behramkale köyü yakınında kurulmuş bir liman şehridir; M.Ö. 6. yy’da yapılmış Athena Tapınağı ile ünlüdür. Efes, Asya İyonya bölgesinin başkenti sayılan büyük bir liman kentidir ve Roma dönemi nüfusu 200.000’i bulan bir metropoldü. Knidos ise Datça Yarımadası’nın batı ucunda, Dorların MÖ 7. yy’da kurduğu önemli bir liman kentidir. Freely, bu duraklarda Homeros mitlerini (örneğin Amazonlar efsanesi, Apollon kehanet merkezleri, Poseidon’un etkisi) antik kalıntılar ve coğrafi bilgilerle harmanlayarak sunar.
  • Coğrafya, mitoloji ve tarih etkileşimi: Anadolu kıyıları, Homeros’un şiirlerindeki olayların fiziksel mekânlarına sahiptir; Troya ovası ve Truva surları, destandaki ünlü yüzleşmelerin gerçekleştiği yerdir. Freely, coğrafyanın rolüne dikkat çekerek mitolojide geçen “Lotusçular Ülkesi” veya Kalypso’nun adası gibi yerleri batı Anadolu’ya yerleştirmeye çalışır. Antik yazarlar da bu coğrafyayı Homeros’la ilişkilendirmiştir. Örneğin Strabon Knidos kentinin yamaçlarını bir tiyatroyu andırır şekilde tanımlar. Freely’nin akıcı anlatımında mitolojik öyküler, coğrafi açıklamalar ve arkeolojik buluntular yan yana gelir; böylece okuyucu, eski dünya metinlerinin söz konusu ettiği yerlerin modern harita üzerindeki karşılıklarını görür. Anlatıda sıklıkla Homeros’un dizeleriyle çağrışım yapan detaylar (örneğin Troya Çayı “Skamandros” tanrısının hikâyeleri, İthake’nin sarp tepeleri, Mısır ve Fenike yorumları) günümüze taşınır. Bu yönüyle kitap, Homeros destanlarının “büyük resmi” ile Anadolu’nun tarihî atlası arasında köprü kurar.
  • Kıyı kültürlerinin sürekliliği ve değişimi: Freely, Anadolu sahil şeritlerinde binlerce yıllık yerleşim izlerine işaret eder. Troya’nın en eski katmanı M.Ö. 3000’e dek uzanır; Assos’un surları M.Ö. 7. yy’dan kalmadır; Knidos’tan elde edilen kalıntılar Dorik kolonizasyonu gösterir. Osmanlı ve modern dönem yapıları bile antik kalıntıların yanında hâlâ görülebilir (örneğin Assos’ta 14. yy Osmanlı camisi). Bu süreklilik içinde kültürel değişim de vurgulanır: antik kentlerden günümüz turistik limanlarına, mitolojik Roma inançlarından modern laikliğe kadar kentlerin yaşamı evrilmiştir. Freely, bu değişimi de yazısına yedirir; örneğin Troya’nın Osmanlı dönemindeki önem kaybını, Assos’un UNESCO geçici listesindeki statüsünü ve günümüzde doğal park olarak korunmasını belirtir.
  • Freely’nin anlatı tarzı ve kaynak kullanımı: Yazar, seyahatname tadında bir üslupla yer yer kişisel gözlemler de katarak okuru peşinden sürükler. Bloomsbury yayınevi tanıtımında belirtildiği gibi, Freely “eşi görülmemiş bilgisi ve tutkusu” ile Homeros’a ve Anadolu’ya dair bir gezi rehberi ortaya koymuştur. Kitapta Homeros metinlerinden alınan pasajlar, antik yazarlar (Örneğin Strabon, Arrian gibi) ve modern arkeoloji çalışmaları serbestçe harmanlanır. Ayrıca haritalar ve görsel malzemeler dikkat çekicidir: Homeros’un anlattığı mitolojik dünyayı gösteren dünya haritası, İthake ve çevresini işaret eden çizimler, Troya ve Akhalıların dağılımını gösteren şemalar eserde yer alır. (Orhan’a göre kitapta yazar notu ve haritalar bir giriş niteliğindedir.) Freely, akademik atıflardan çok gezi hissiyatını canlı tutmaya yöneliktir; sık sık yerel tarih anlatıları, arkeolojik gezintiler ve kültürel gözlemlerle üslubunu zenginleştirir. Örneğin Stephen Kinzer ve Philip Mansel gibi yorumcular, yazdıklarındaki “renkli ayrıntılar” ve “büyük resmi gören romancı gözü”ne vurgu yapmıştır.

Eleştirel Değerlendirme

John Freely’nin eseri, popüler tarih ve gezi edebiyatı arasında köprü kurması bakımından değerlidir. Bir yandan Homeros destanlarının Anadolu coğrafyasındaki izdüşümlerini genel okuyucuya mal eden bir rehber fonksiyonu görür. Türkiye’nin antik kentlerini Homeros anlatılarıyla eşleştirmek, bu kültürel mirası turistik açılımla sunmak anlamında kültürel bir katkıdır. Troya’nın UNESCO Dünya Mirası olması gibi gelişmeler (1998’den beri dünya miras listesinde olması) kitabın önemini artırmıştır. Freely’nin kitabı özellikle Homeros külliyatını modern haritalarla somutlaştırma çabası bakımından yenilikçidir; okuyucu Homeros’un Latofagları veya Kalypso’sunu Anadolu sahillerinde düşünmeye teşvik edilir.

Ancak bu yaklaşımın bazı sınırlamaları da vardır. Öncelikle Homeros’un anlattıklarının büyük ölçüde mitolojik ve efsanevî oluşu, tarihi gerçeklikle birebir örtüşmeyebilir. Freely bazen efsaneleri Anadolu’ya uyarlarken kesin bir arkeolojik kanıt sunmaktan ziyade varsayımlar kullanır. Örneğin Lotusçular ya da Sirenler gibi öğelerin coğrafi karşılıkları hâlâ tartışmalıdır. Yazıda Homeros’un tarihsel gerçekten çok destanın anlatısal öğeleri ön plandadır; bu nedenle tarihî tutarlılık yerine “destanın izinde” okuma odaklıdır. Akademik açıdan, bazı tarihî ve arkeolojik iddiaların ayrıntılı kaynak gösterilerek sorgulanması beklenirdi; ancak Freely’nin metni genellikle referanslardan çok anlatısal değinmeler içerir. Bu, kitabın akademik bir monografya olmasını engellese de gezi kültürüne yönelimi açısından okuyucu nazarında bir eksiklik değildir.

Kitabın güçlü yönleri arasında Freely’nin geniş bilgi dağarcığı ve akıcı dili yer alır. Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşamış ve Türkiye’nin coğrafyasını bilen bir yazar olarak Freely, detayları fark edebilme ve açıklayabilme becerisine sahiptir. Ayrıca editörlüğü ve çevirisi (A. Yılmaz) de sade ve anlaşılır olduğu için eserin erişilebilirliği yüksektir. Görseller ve haritalar, okuyucunun metni takip etmesini kolaylaştırır (Orhan’a göre yirmiden fazla harita ile 12 görsel esere eklenmiştir). Öte yandan eksik yön olarak, eserin bir gezi kitabı olması sebebiyle bazı teknik ayrıntılar ve terminoloji bazen yüzeysel kalabilir. Çeviride veya yazımda zaman zaman tutarsızlıklar fark edilebilirse de genel akıcılık üzerine gölge düşürmemektedir. Kritik bir bakışla, Freely’nin anlattıklarını güncel araştırmalarla çapraz kontrol ederek okumak yararlı olabilir; zira Homeros çağının Anadolu’su hakkındaki bilgilerde hâlâ yeni kazılar ve yazılar ortaya çıkmaktadır.

Sonuç

John Freely’nin Homeros İçin Bir Gezi Rehberi kitabı, Homeros’un Anadolu izlerini anlamaya yönelik kapsamlı bir kültür ve seyahat kaynağıdır. Homeros’un mitolojik anlatılarıyla Anadolu’nun arkeolojik mirasını yan yana getirmesi, tarihî ve turistik açıdan değer taşır. Kitap, doğrudan bir akademik çalışma olmamakla birlikte, Homeros’un Anadolu’daki mekânlarına dair ilgiyi canlı tutar. Özellikle Troya gibi sitelerin dünya mirası statüsü (örneğin Troya 1998’de UNESCO listesine girmiştir) ve kültür turizminde artan ilgi göz önünde bulundurulduğunda, Freely’nin eseri bu ilginin Türk okuyucu ve gezginler için bir rehberi niteliğindedir. Sonuç olarak, Homeros İçin Bir Gezi Rehberi Türkiye’nin batı sahillerindeki antik dünyayı modern bir seyahat motifiyle birleştirerek hem tarih meraklılarına hem de gezginlere yeni ufuklar açar.


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.